YOLUMUZ AÇIK OLSUN

Bağırış, çığırış, karmaşa ve gürültü kirliliği… "Hepsi boş kardeşim!" diyor vatandaş. Verilen ve yerine getirilmeyen vaatlerden bıkmış, usanmışlar. Hoparlörlerden avaz avaz bağırarak seçim propagandası yapan adayları can kulağıyla dinleyen bile yok.

Temmuz 20, 2007 - 03:25
 1.9k
İçimizden biri; "Yapacağız,edeceğiz en büyük biziz diyen çok abi! Hangisi yerine geldi ki bu güne dek? Her beş yılda bir, aynı terane kardeşim" diyor sinirli bir tavırla. Ve bir kadın; vatandaşı ayırmazmış, yokmuş ayrımcılık... Birmişiz hepimiz. Şimdi soruyorum, çağdaş bir Türk kadınını oğluna alır da ailesine gelin getirir miydi? Hiç sanmıyorum."

Türlü söylemlerden usansak da usanmasak da insanlar her türlü şartlarda üzerlerine düşen vatandaşlık görevlerini yerine getirmelidir, en azından, kötünün iyisi üzerine bir seçim yaparak iki elimiz kanda olsa, sandık başına gitmeliyiz. Bir önceki seçimlerde, oyumu verdikten sonra sokağa fırlayıp kendimce oy anketi yapmaya koyulacaktım ki hiç gerek kalmadı. Vatandaşın sol işaret parmağındaki damgayı arayıp da görememek, kafamdaki soru işaretini yeterince yanıtlıyordu. Dehşete kapılmadım desem, yalan olur. Bu şoku henüz üzerimden atamadan oy verme zamanı gelip çatmıştı yeniden...

Geleceği karanlık gören; "Oy vermedik. Nasıl olsa onlar kazanacaklar." diyen umutsuz takımın yanında; önüme gelen, yanımdan geçen vatandaşların, direksiyon çeviren şoförlerin, parklarda sevgilileriyle sarmaş dolaş gezen üniversite gençliğinin, taşıtlara doluşan vatandaşların, seyyar arabalarında kokoreç, simit ve poğaça satanların, bebek arabalarında çocuklarını gezdiren anaların, çay bahçelerinde sağa sola koşuşturan çaycıların, umumi tuvaletten çıkan vatandaşların, kaldırım kenarlarında ayakkabı boyayan boyacıların, yol kenarında bisikletleriyle gezinen delikanlıların, sahildeki dondurmacının, kömürde ızgara balık yaparak geçimini sağlayan balıkçının parmağındaki oy damgasını göreceğim diye, gün boyu sapıklar gibi halden hale girmiştim.

Her yılın “sekiz mart”ında atağa kalkan kadınlarımız neredeydiler seçim günü? Önümüzdeki sekiz mart’lar için parmağını mürekkebe bulaştırmayan kadınlarımız bundan sonra hak olarak kimlerden neler talep edeceklerdi? O akşam üstü, saat beşe yaklaşmasına rağmen oy kullanmamış vatandaşların sayısı “beni dehşete düşürecek kadar” fazlaydı.

“Nasıl olsa onlar kazanacak” düşüncesiyle oy kullanmamak, ya da oyu boş atmak, çoğunluğa çanak tutmakla birlikte bundan sonra yaşanacak olanları göze almak anlamına gelir. Bizler, seçtiğimiz hayatları yaşıyoruz. Yapmayın beyler! İnsanoğlu, kendi geleceğini kendi belirler. Çıkacak sonuçların ardından ağlaşmayalım. Seçiminiz oysuz kalmaktan yanaysa ödeyeceğiniz bedele de "eyvallah" demek düşer...

Alev Kutluözen