Tokat'taki Saldırıyı PKK Üstlendi

Geçtiğimiz günlerde Tokat Reşadiye’deki askerlere dönük pusuyu PKK üstlenmiştir. Başından beri tüm iyi niyetimizi koruyarak PKK’nin değil, yüksek olasılık kontrgerillanın yaptığı bir eylem olarak görmeye çalıştığımız eylemin kendisinin PKK’ce yapıldığının açıklanmış olması; PKK’nin de iç savaş oyununa alet edilme iradesinin sonucudur.

Aralık 10, 2009 - 18:37
 1.9k
Yıllardır yaptığı eylemlerde seçicilik, zamanlama hatası bu kadar üst üste yapan bir hareket oldu mu bilinmez; ama görünen o ki, PKK KUKM’ni kendi yoluna da dinamit atmaya devam etmektedir. Neden savaş tamtamlarının çalındığı, yığınsal Kürt Serhıldanının bu kadar net ve iyi bir biçimde kendini hissettirdiği bir zamanda böylesine bir eylem yapılır akıl alır bir iş değil doğrusu! Bu kesinlikle faşist kontrgerilla cumhuriyetinin savaş çığırtkanları ile savaş taraftarlarının işine geldiği gibi bölgede tam bir hegemonya yarışı güden, orta ve uzun vadede BOP gereği Türk faşist sömürgeciliğinin saldırı zeminlerinin Güney’e kaymasının da dayanaklarını oluşturmaya dönük manevra alanını güçlendirmek demektir.

PKK, kendi yolunu ve Kürt Halkı ile onun kurtuluş yolunu dinamitlediğinin dileriz ki farkındadır. Zira yükseltilen ırkçı-faşist-şovenist provokasyon ve kudurganlığının sonuçlarının, kitlesel iç savaş olduğunu görmeyecek kadar da kör değildir sanırız. Bu anlamda provokatif eylemsel aktiviteden oldukça uzak olunması gereken böylesine hassas bir dönemde bunun önünü açacak, düzenin istediği zemini yakalatacak bir eylemin yapılmış olması kabul edilemez. Bu apaçık, halkların kardeşliğine vurulmuş ansız darbelerden birisidir.

Bu ansız, zamanlamasız, kesinlikle süreci baltalayan eylemler bir yandan düzenin ekmeğine yağ sürerken; diğer yandan TDH, sınıf mücadelesi ile komünist devrimci sınıf hareketine de olumsuz yansımaları eklemleyerek ilerlemektedir. Zira her fırsatta TDH’ne sitemlerde bulunup sözde görev hatırlatması yapan PKK, bu bakımdan da TDH’ni zor durumda bırakmaktan hiçbir zaman geri durmadığı gibi; eleştiriye karşı şiddeti bile hoş gören bir anlayışta olduğu sürece; gelişmelerin altında kalacaktır.

PKK ve onun örgütlü potansiyeli Kürt milliyetçiliğini körüklerken; karşısında da Türk faşist-sömürgeci-şoven ırkçılığını bulacağını bilmektedir. Bu anlamda, sınıfsal anlamda halkların kardeşliği, eşit-özgür-gönüllü birliğini tesis etmek niyetinde olan burjuva ulusalcı bir kurtuluş hareketinin kendisini büyütürken, var ederken karşıtının da aynı düzlemde büyüyeceğini bilmelidir.

Politikada, duygusallığa yer yoktur. Duygulu olabilirsiniz ve bu kabul edilebilir. Ama duygularınızın davranışlarınızı etkilemesine izin vermemelisiniz. Eğer bunlara izin verirseniz, gerekçeler oldukça fazladır ve bulunabilir. HPG açıklaması, son aylardaki saldırılar, Öcalan’ın durumu, Aydın Erdem’in katledilmesini vs gerekçe göstermiş. Gerekçe için o kadar şey var ki bunlar yanında solda sıfır kalır.

Sorun, eylem yapmak için neden bulmak değildir; zamanlamadır, siyasal, sosyal, kültürel ortamdır. Bütün olarak bunlar hesap edilmeden yapılacak eylemlerin karşılığının ağırlığı da fazla olacaktır.

Zira yazıyı yazdığımız sıralarda DTP’nin il binasına saldırıya geçmiş olan bir grup faşist saldırı vardır. Ankara’da silahlı ve Molotoflu saldırı vardır. Yarın bir gün sokaktaki herhangi bir Kürt’e de yönelecektir bu saldırılar. Sorunun esası, eylemin niteliği ile ilgili değil zamanlaması, sürecin özellikleri, kapsamı ve sonuçlarıdır.

PKK’nin tüm bu söylediklerimiz konusunda her daim olduğu üzere eksik, hatalı olduğu kesindir. TDH, bu yükün altından kalkar mı bilinmez ama PKK her adımıyla halklar arasına CHP, MHP, AKP ve kontrgerillanın diğer kesimlerinin yaptığı üzere kalın sınır çizgileri çizmektedir. İç savaş, ABD emperyalizmi ile onun uşaklarının diledikleridir. PKK’de bu anlamda oldukça onların önünü açacak iş yapmaktadır. Görünen budur.

10.12.2009

Mahmut Halil CAN ( Sendiren)

http://ateshirsizi.net