Sincan İşçilerin Birliği Kurultayı’na;
Değerli Yoldaşlar, Arkadaşlar, Dostlar; Bir süreden beridir yürüttüğünüz Sincan İşçilerin birliği kurultayı hazırlık çalışmalarını basından ilgiyle, coşkuyla izliyoruz.
Biz yurtdışında yaşayan Türkiyeli İşçi ve emekçiler, Türkiye’de son
zamanlarda çeşitli iş kollarında gerçekleşen kurultaylara büyük önem veriyoruz.
Kuşkusuz ki kurultaylar belli zorlu süreçlerin ardından sorunların ve taleplerin çözüme ulaşması için toplanır.
Gerçekten büyük emek ve soluklu bir çalışma demektir. Tarihte her çaba ve doğru çalışma biçimi karşılıksız kalmamıştır. Nihai hedefe ulaşmak için tarihsel önemi büyüktür.
Türk burjuvazisi son yıllarda dünyada olduğu gibi o da işçi sınıfına ve emekçilere karşı sosyal hak gasplarını hızla sürdürüyor.Saldırılara kaşı her direnişe şiddetle saldırıyor. Ama aynı zamanda sosyal hak gaspları ve gericiliğe karşı 2008 yılı işçi sınıfı hareketinde ve de genel kitle eylemlerinde önemli karşı koyuşlar, gösteriler gerçekleşti.
Bunun en net örneğini 1 mayıs Taksim de gördük. İki sınıf karşı karşıya geldi. Bu ısrar ve kararlılık gelecek yıllar için umut vericidir. ( Biri örgütlü devlet, diğeri halen birliğini sağlayamamış işçi sınıfı ! )
Türkiye de artık işsizliğin, yoksulluğun hiç bir şekilde gizlenemediği bir süreç yaşanıyor. Ama bunun yanında kapitalist burjuvazi sosyete takımı hortumlama ve hoyratça harcamada sınır tanımıyor. Her alanda çürüme ve yozlaşma yaşanıyor. En mahsum ulusal-demokratik hakları için ayağa kalkan Kürt halkına karşı tarihsel kin ve öfkeyle saldırıyor. Ya ölüm ya kölelik, dayatılıyor.Gerek işçi sınıfı hareketi gerekse de Kürt ulusal hareketine karşı Irkçılık, şovenizm ve her türden faşizan yöntemlere baş vuruyor. Ama nafile Türkiye cephesinde de korku duvarı aşıldı. İşçi sınıfı tarihsel birleştirici rolünü yerine getirerek müttefikleriyle bu barbar kapitalist sistemi bu coğrafyada yenilgiye uğratacaktır.
"Kulübelere barış, Saraylara savaş" şiarını hayatın her alanında adım adım yaymalıdır.
İnsanca bir yaşam, insanca çalışma koşulları için ! şiarınıza yürekten katılıyor bu demokratik ve insani talebinizi destekliyor, çabanızın gerçekleşmesini samimiyetle istiyoruz.
Biz Avrupa’nın çeşitli ülkelerindeki işçi ve emekçilerde zor günler yaşıyoruz.
Biz işçi ve emekçileri zorlu mücadele koşulları bekliyor.
Ben bir DAF İşçisiyim ( Tır Fabrikası ) DAF da yaklaşık 8 bin işçi çalışıyor. Günde ortalama 240 Tır çıkarılıyor. Saat de 12 adet, yani 5 dakikada bir Tır çıkarılıyor. Her geçen gün yoğunlaşan ve ağırlaşan iş koşulları ciddi sorunları da beraberinde getiriyor.
Türkiye’de politik deyimle yaprağın kımıldamadığı 1984-85 yıllarında bölgenizde bir firmada işçi olarak çalıştım, Ankara'nın sıcağını da soğuğunu da gördüm, biliyorum.
Ankara yı tanıyan bir sınıf kardeşiniz olarak, kurultayı düzenleyen ve katılan konuklara en içten devrimci selam ve sevgilerimi iletiyor, kurultayın sorunlarınızı çözmede ve mücadelenize bir ivme kazandıracağına inanıyor, başarılı geçmesini diliyorum.
Siz işçi ve emekçi kardeşlerimizden kilometrelerce uzakta olsak yüreğimizle, beynimizle sizinle olduğumuzu bildirir, hepinizi en içten engin dileklerimle selamlıyor ve bir sınıf kardeşiniz olarak sınıf dayanışması ruhuyla kucaklıyorum. Artık yeter! Edi bese! Mücadele şimdi!
Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz!
Yaşasın sınıf dayanışması!
A.Solmaz
Hollanda, 19 Haziran 2008
FNV-DAF İşyeri İşçi Temsilcisi
Kuşkusuz ki kurultaylar belli zorlu süreçlerin ardından sorunların ve taleplerin çözüme ulaşması için toplanır.
Gerçekten büyük emek ve soluklu bir çalışma demektir. Tarihte her çaba ve doğru çalışma biçimi karşılıksız kalmamıştır. Nihai hedefe ulaşmak için tarihsel önemi büyüktür.
Türk burjuvazisi son yıllarda dünyada olduğu gibi o da işçi sınıfına ve emekçilere karşı sosyal hak gasplarını hızla sürdürüyor.Saldırılara kaşı her direnişe şiddetle saldırıyor. Ama aynı zamanda sosyal hak gaspları ve gericiliğe karşı 2008 yılı işçi sınıfı hareketinde ve de genel kitle eylemlerinde önemli karşı koyuşlar, gösteriler gerçekleşti.
Bunun en net örneğini 1 mayıs Taksim de gördük. İki sınıf karşı karşıya geldi. Bu ısrar ve kararlılık gelecek yıllar için umut vericidir. ( Biri örgütlü devlet, diğeri halen birliğini sağlayamamış işçi sınıfı ! )
Türkiye de artık işsizliğin, yoksulluğun hiç bir şekilde gizlenemediği bir süreç yaşanıyor. Ama bunun yanında kapitalist burjuvazi sosyete takımı hortumlama ve hoyratça harcamada sınır tanımıyor. Her alanda çürüme ve yozlaşma yaşanıyor. En mahsum ulusal-demokratik hakları için ayağa kalkan Kürt halkına karşı tarihsel kin ve öfkeyle saldırıyor. Ya ölüm ya kölelik, dayatılıyor.Gerek işçi sınıfı hareketi gerekse de Kürt ulusal hareketine karşı Irkçılık, şovenizm ve her türden faşizan yöntemlere baş vuruyor. Ama nafile Türkiye cephesinde de korku duvarı aşıldı. İşçi sınıfı tarihsel birleştirici rolünü yerine getirerek müttefikleriyle bu barbar kapitalist sistemi bu coğrafyada yenilgiye uğratacaktır.
"Kulübelere barış, Saraylara savaş" şiarını hayatın her alanında adım adım yaymalıdır.
İnsanca bir yaşam, insanca çalışma koşulları için ! şiarınıza yürekten katılıyor bu demokratik ve insani talebinizi destekliyor, çabanızın gerçekleşmesini samimiyetle istiyoruz.
Biz Avrupa’nın çeşitli ülkelerindeki işçi ve emekçilerde zor günler yaşıyoruz.
Biz işçi ve emekçileri zorlu mücadele koşulları bekliyor.
Ben bir DAF İşçisiyim ( Tır Fabrikası ) DAF da yaklaşık 8 bin işçi çalışıyor. Günde ortalama 240 Tır çıkarılıyor. Saat de 12 adet, yani 5 dakikada bir Tır çıkarılıyor. Her geçen gün yoğunlaşan ve ağırlaşan iş koşulları ciddi sorunları da beraberinde getiriyor.
Türkiye’de politik deyimle yaprağın kımıldamadığı 1984-85 yıllarında bölgenizde bir firmada işçi olarak çalıştım, Ankara'nın sıcağını da soğuğunu da gördüm, biliyorum.
Ankara yı tanıyan bir sınıf kardeşiniz olarak, kurultayı düzenleyen ve katılan konuklara en içten devrimci selam ve sevgilerimi iletiyor, kurultayın sorunlarınızı çözmede ve mücadelenize bir ivme kazandıracağına inanıyor, başarılı geçmesini diliyorum.
Siz işçi ve emekçi kardeşlerimizden kilometrelerce uzakta olsak yüreğimizle, beynimizle sizinle olduğumuzu bildirir, hepinizi en içten engin dileklerimle selamlıyor ve bir sınıf kardeşiniz olarak sınıf dayanışması ruhuyla kucaklıyorum. Artık yeter! Edi bese! Mücadele şimdi!
Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz!
Yaşasın sınıf dayanışması!
A.Solmaz
Hollanda, 19 Haziran 2008
FNV-DAF İşyeri İşçi Temsilcisi
