Rojin Kürt Kadın Mücadele ve Her Yönüyle Faşist Serdar Turgut
Ağzı salyalı faşistlerden olan Akşam Gazetesi yazarı Serdar Turgut iti, son yazdıklarıyla faşizmin iğrenç, pislik, aşağılık yüzünü bir kez daha göstermiştir. Bu iğrenç faşist, ağzı salyalı itin patronlarına yaranmak ve Kürt hareketine saldırmak adına, aşağılık provokasyon, aşağılama ve bir halkı mahkum etmeye dayalı psikolojik savaşın da en az silahlı ağabeyleri kadar deneyimli olduğu görülüyor.
Kontrgerilla devletinin psikolojik savaşının faşist provokasyonculuğu görevi yüklenmiş olan Serdar Turgut sapığı bilinçli ve iradesi ile uşaklıkta sınır tanımaz bir ahlaksızlığa imza atmış olup; tarihin kara sayfalarındaki yerini en kısa sürede alacaktır.
Kontrgerilla devletinin faşist kolluk güçleri kadın gerillaların göğüs uçlarını kesip ve de düşmüş-ölü gerilla kadınlara tecavüz ederken; onu takip eden Serdar Turgut gibi itler de fantezileri ile Kürt Halkına düşmanlığını, kadına düşmanlıkla birlikte götürmektedir. Bu ağzı salyalı faşist-sapık it sürüsünün ardı arkası gelmeyen sapıklıklarına eklemeye çalıştıkları halklar ile ne denli insanlık düşmanı oldukları bir kez daha net biçimde açığa çıkmaktadır.
Patronları M.Emin Karamehmet’lerin çıkarlarını savunmak adına türlü kılıklara girenler, günlük yaşamlarında da kesinlikle sapıklıklarıyla, yaşama ilişkin sapkın faşist-ırkçı-şoven-insan ve insanlığa düşman oldukları elbette halklar tarafından bilinmektedir. Sapıklıklarını videolara alan Ali Kırca abisinin yolunda ilerleyen Serdar Turgut elbette, bu sapıklık ve saldırılarını bilinçsiz ve iradesiz yapmıyor.
Kürtleri ve hareketini linç harekatının bir parçası olan bu aşağılık saldırı da hedef alınan kişisel olarak Rojin olsa da; asla ve kesinlikle o değildir. O faşist sapık esas olarak Kürtlere düşmanlığını bu çerçevede ifade etmeye çalışmış, aklınca Kürt Ulusal Kurtuluş Mücadelesi ve hareketine saldırmıştır. Zira yazdıkları da bunun açıkça ifadesidir. Bu faşist sapık herif, kendisi gibi ağabeylerinin yolundan yürümeyi işten saydığı gibi, yaşamı kendinden menkul gören kapitalizmi mutlak görme rüyasına da kapılıyor. Oysa, ensesinde özgürlükler ve sosyalizm mücadelesi her an olacaktır ve yarınını bilemeyen bu aşağılık adam, kendisine yakışan yanıtı mutlak alacaktır.
Özel savaşın en büyük ayağı kesinlikle Kürtler ve bu topraklardaki mücadele açısından psikolojik savaş olmuştur. Kontrgerilla taktikleriyle sürece dahil edilen, yıpratma, savunma durumuna geçirme, yığınlardan uzak kılma adına en aşağılık yöntemleri uygulayan faşist sömürgeci düzen, son günlerini yaşamaya doğru giderek “cami duvarına işeyen köpeği” andırmaktadır. Tarihin en karanlık sayfalarını halklara yaşatan düzen ve onun paralı-satılık uşak ve kalemleri elbette bir gün hak ettikleri yanıtı alacaklardır. Bunları yaptıklarına bin pişman olacaklardır ve fakat “şeriatın kestiği parmak acımaz “ misali bu pislikler foseptik çukurlarına gönderileceklerdir.
Sapıkça düşüncelerini belki gerçekte sadece yığınları aldatmak uğruna kullandıkları dinin “cennetinde” hurilerle gerçekleştirme işinde yaşama geçirebileceklerdir. Belli ki, olmayan “cennetleri de” bu faşist -ırkçı - cinsiyetçi - şovenleri kurtarmaya yetmeyip; orada da kadınların, kendisinin sapıkça saldırılarına karşılık oldukça güzel bir pislik çukuruna gömülecektir.
Faşist- sapık- şoven -ırkçı- Kürt düşmanı Serdar Turgut, Rojin nezdinde ve de ardından gerillanın yaşam biçimine saldırmasıyla, esasen saldırdığı özgürlük mücadelesi ve kadınlar ile sosyalizme dönük mücadele atılımlarıdır. Yaşamları boyunca kadınlarla eşit - özgür - gönüllü bir mücadele içinde buluşamamış ve onları kendince hayvani cinselliklerini tatmin etmek için görenleri teşhir etmek gerekli ve zorunludur. Serdar Turgut’ta bunlardan birisidir.
Kadınları cinsel tatminleri için bir meta olarak gören aşağılık düzen sözcülerinin, kadın emekçilerden alacakları ve yiyecekleri tokatla nerelerde duracakları bile belli değildir. Ayrıca bu tamı tamına Kürtlerin linç harekatına girişmiş düzenin diğer savaş ve saldırı biçimlerine eşlik eden belden aşağı-sapıkça saldırı, gerçekten aşağılık bir saldırıdır. Gereken cezayı da görmelidir.
Elbette tarihin her döneminde ezilenler, psikolojik savaşın gerekleri olan bu türden saldırılarla karşılaştılar. Sınıf mücadelesi bu türden saldırı ve savaş yöntemlerine kesinlikle yabancı değildir. Ama bu kadar aşağılık saldırının her bakımdan ortada yapıldığı ender görülmüştür. Bu saldırıdan pratik olarak daha ağır saldırılarla karşılaşılmış dahi olsa; bu kadar aşağılık saldırı açıktan az oldu. Bu bakımdan onurlu - kararlı -iradeli - duruşu sağlam sınıf devrimcileri ile KUKM, gereken yanıtı, yaşamın her alanında vermelidirler.
Kürt halkına karşı özel savaş artık sadece dağların dorukları ile işkence tezgahlarında açıkça yürütülmüyor. Artık iflah olmaz bir yenilginin getirdiği halet-i ruhiye ile kesinlikle delirmiş bir vaziyette düzen saldırıyor. Serdar Turgut, bir özel savaş yazarıdır ve bu işi de açıktan yapmaktadır.
Kadın sorunu ve mücadele ile birlikte Kürt Halkına, liderliğine karşı girişilen bu özel savaş taktiğini boşa çıkarmak ve savaşmak görevi ile karşı karşıyayız. Kürtleri linç harekatı, dün olduğu gibi bugün de her alanda ve her yerde tüm şiddeti ile sürmektedir. Bu aşağılık süreci tersine çevirmek zorundayız. Kürt Halkının linç harekatına karşı mücadelede adımlar boyu öne çıkmamız gereği açıktır. Bu aşağılık düzen uşaklarına karşı mücadele ve müdahale de ileri doğru çıkmakta gereği açık olan bir tutumdur.
Rojin, önce bir Kürt sonra bir kadın, daha da sonrasında nispeten ezilenlerden, sömürülenlerden yana olduğu için bilinçli seçilmiş bir hedeftir. Kürt Halkının ve sınıfın devrimci mücadelesine saldırmakta olan ve bunu her alanda provokasyonlarla süsleyen faşist düzenin saldırı hamlesidir. Serdar Turgut iplerini ellerinde bulunduranlardan bağımsız değildir ve olamaz da.
Rojin nezdinde saldırılan, Kürt halkı ve onun onurlu özgürlük mücadelesidir. Mahkum edilmek istenen, Kürt Halkı ve onun mücadelesidir. Kadın ve Kadınların özgürlük mücadelesidir. Türk ve diğer uluslardan işçilerin ve emekçilerin, özgürlük-devrim ve sosyalizm mücadelesidir.
27.10.2009
Mahmut Halil CAN ( Sendiren)
http://ateshirsizi.net
Kontrgerilla devletinin faşist kolluk güçleri kadın gerillaların göğüs uçlarını kesip ve de düşmüş-ölü gerilla kadınlara tecavüz ederken; onu takip eden Serdar Turgut gibi itler de fantezileri ile Kürt Halkına düşmanlığını, kadına düşmanlıkla birlikte götürmektedir. Bu ağzı salyalı faşist-sapık it sürüsünün ardı arkası gelmeyen sapıklıklarına eklemeye çalıştıkları halklar ile ne denli insanlık düşmanı oldukları bir kez daha net biçimde açığa çıkmaktadır.
Patronları M.Emin Karamehmet’lerin çıkarlarını savunmak adına türlü kılıklara girenler, günlük yaşamlarında da kesinlikle sapıklıklarıyla, yaşama ilişkin sapkın faşist-ırkçı-şoven-insan ve insanlığa düşman oldukları elbette halklar tarafından bilinmektedir. Sapıklıklarını videolara alan Ali Kırca abisinin yolunda ilerleyen Serdar Turgut elbette, bu sapıklık ve saldırılarını bilinçsiz ve iradesiz yapmıyor.
Kürtleri ve hareketini linç harekatının bir parçası olan bu aşağılık saldırı da hedef alınan kişisel olarak Rojin olsa da; asla ve kesinlikle o değildir. O faşist sapık esas olarak Kürtlere düşmanlığını bu çerçevede ifade etmeye çalışmış, aklınca Kürt Ulusal Kurtuluş Mücadelesi ve hareketine saldırmıştır. Zira yazdıkları da bunun açıkça ifadesidir. Bu faşist sapık herif, kendisi gibi ağabeylerinin yolundan yürümeyi işten saydığı gibi, yaşamı kendinden menkul gören kapitalizmi mutlak görme rüyasına da kapılıyor. Oysa, ensesinde özgürlükler ve sosyalizm mücadelesi her an olacaktır ve yarınını bilemeyen bu aşağılık adam, kendisine yakışan yanıtı mutlak alacaktır.
Özel savaşın en büyük ayağı kesinlikle Kürtler ve bu topraklardaki mücadele açısından psikolojik savaş olmuştur. Kontrgerilla taktikleriyle sürece dahil edilen, yıpratma, savunma durumuna geçirme, yığınlardan uzak kılma adına en aşağılık yöntemleri uygulayan faşist sömürgeci düzen, son günlerini yaşamaya doğru giderek “cami duvarına işeyen köpeği” andırmaktadır. Tarihin en karanlık sayfalarını halklara yaşatan düzen ve onun paralı-satılık uşak ve kalemleri elbette bir gün hak ettikleri yanıtı alacaklardır. Bunları yaptıklarına bin pişman olacaklardır ve fakat “şeriatın kestiği parmak acımaz “ misali bu pislikler foseptik çukurlarına gönderileceklerdir.
Sapıkça düşüncelerini belki gerçekte sadece yığınları aldatmak uğruna kullandıkları dinin “cennetinde” hurilerle gerçekleştirme işinde yaşama geçirebileceklerdir. Belli ki, olmayan “cennetleri de” bu faşist -ırkçı - cinsiyetçi - şovenleri kurtarmaya yetmeyip; orada da kadınların, kendisinin sapıkça saldırılarına karşılık oldukça güzel bir pislik çukuruna gömülecektir.
Faşist- sapık- şoven -ırkçı- Kürt düşmanı Serdar Turgut, Rojin nezdinde ve de ardından gerillanın yaşam biçimine saldırmasıyla, esasen saldırdığı özgürlük mücadelesi ve kadınlar ile sosyalizme dönük mücadele atılımlarıdır. Yaşamları boyunca kadınlarla eşit - özgür - gönüllü bir mücadele içinde buluşamamış ve onları kendince hayvani cinselliklerini tatmin etmek için görenleri teşhir etmek gerekli ve zorunludur. Serdar Turgut’ta bunlardan birisidir.
Kadınları cinsel tatminleri için bir meta olarak gören aşağılık düzen sözcülerinin, kadın emekçilerden alacakları ve yiyecekleri tokatla nerelerde duracakları bile belli değildir. Ayrıca bu tamı tamına Kürtlerin linç harekatına girişmiş düzenin diğer savaş ve saldırı biçimlerine eşlik eden belden aşağı-sapıkça saldırı, gerçekten aşağılık bir saldırıdır. Gereken cezayı da görmelidir.
Elbette tarihin her döneminde ezilenler, psikolojik savaşın gerekleri olan bu türden saldırılarla karşılaştılar. Sınıf mücadelesi bu türden saldırı ve savaş yöntemlerine kesinlikle yabancı değildir. Ama bu kadar aşağılık saldırının her bakımdan ortada yapıldığı ender görülmüştür. Bu saldırıdan pratik olarak daha ağır saldırılarla karşılaşılmış dahi olsa; bu kadar aşağılık saldırı açıktan az oldu. Bu bakımdan onurlu - kararlı -iradeli - duruşu sağlam sınıf devrimcileri ile KUKM, gereken yanıtı, yaşamın her alanında vermelidirler.
Kürt halkına karşı özel savaş artık sadece dağların dorukları ile işkence tezgahlarında açıkça yürütülmüyor. Artık iflah olmaz bir yenilginin getirdiği halet-i ruhiye ile kesinlikle delirmiş bir vaziyette düzen saldırıyor. Serdar Turgut, bir özel savaş yazarıdır ve bu işi de açıktan yapmaktadır.
Kadın sorunu ve mücadele ile birlikte Kürt Halkına, liderliğine karşı girişilen bu özel savaş taktiğini boşa çıkarmak ve savaşmak görevi ile karşı karşıyayız. Kürtleri linç harekatı, dün olduğu gibi bugün de her alanda ve her yerde tüm şiddeti ile sürmektedir. Bu aşağılık süreci tersine çevirmek zorundayız. Kürt Halkının linç harekatına karşı mücadelede adımlar boyu öne çıkmamız gereği açıktır. Bu aşağılık düzen uşaklarına karşı mücadele ve müdahale de ileri doğru çıkmakta gereği açık olan bir tutumdur.
Rojin, önce bir Kürt sonra bir kadın, daha da sonrasında nispeten ezilenlerden, sömürülenlerden yana olduğu için bilinçli seçilmiş bir hedeftir. Kürt Halkının ve sınıfın devrimci mücadelesine saldırmakta olan ve bunu her alanda provokasyonlarla süsleyen faşist düzenin saldırı hamlesidir. Serdar Turgut iplerini ellerinde bulunduranlardan bağımsız değildir ve olamaz da.
Rojin nezdinde saldırılan, Kürt halkı ve onun onurlu özgürlük mücadelesidir. Mahkum edilmek istenen, Kürt Halkı ve onun mücadelesidir. Kadın ve Kadınların özgürlük mücadelesidir. Türk ve diğer uluslardan işçilerin ve emekçilerin, özgürlük-devrim ve sosyalizm mücadelesidir.
27.10.2009
Mahmut Halil CAN ( Sendiren)
http://ateshirsizi.net
