Ormancı'nın Hikayesi
Muğla'nın Gevenes Köyü'nde 1922 yılında dünyaya gelen Mustafa Şahbudak, ağa çocuğudur. Köy muhtarı Tevfik Cezayirli, Mustafa'nın en yakın arkadaşıdır. İkili her akşam köy kahvesinde 'dama' maçı düzenler.
1946 yazı ikili yine dama tahtasının başına oturur. Bu sırada gelen 'Sarı Memet' lakaplı orman memuru Mehmet İn bir evrakın ilçeye götürülmesi için bekçiyi isteyince kavga çıkar. Ormancı sarhoştur, masaya yumruk atar.
Mustafa da ormancıyı tokatlar. Ormancı kamasını çıkarıp Mustafa'yı kolundan yaralar. Mustafa da ormancıyı korkutmak için tabancasını çıkarır, ama kazayla arkadaşı Tevfik'i vurur. Tevfik, onu salla hastaneye götürmeye çalışan arkadaşıyla helalleştikten sonra ölür.
Ormancı Mehmet tayin ister, 90'ların başında ölür. Dört yıl ceza alan Mustafa Şahbudak ise köyde yaşayamaz, her şeyi unutmak için Muğla'ya yerleşir. Bir gün arkadaşları, ona Tahir usta adlı bir değirmenciden bahsederler.
Bu değirmenci, annesinin akrabasıdır, türkü bestelemektedir. Gevenes Köyü'nde yaşanan bu acı olay, Tahir usta tarafından bestelenmiştir. Düğünlerde okunan, herkesin diline düşen türkü,
'Ormancı'dır.
(anonim)
Çıktım belen kahvesine baktım ovaya, baktım ovaya ) 2 Bay Mustafa çağırmış dam oynamaya ) Ormancı gelir gelmez yıkar masayı, yıkar masayı ) 2 Laf anlamaz ormancı çekmiş kafayı ) Aman ormancı canım ormancı ) 2 Köyümüze getirdin yoktan bir acı ) Köyümüzün suları hoştur içmeye, hoştur içmeye ) 2 İçinde köprü var gelip geçmeye ) Sevdiğimi vurdular hiç mi hiçine, hiç mi hiçine ) 2 Yazık ettin ormancı köyün iki gencine ) Nakarat