caracalkarl gönderdi: "Son yıllarda televizyon programlarında gençlere söz hakkı vermek moda oldu.
Eskiden, çocuk diye, deneyimsiz diye hiç dikkate alınmayan gençler; şimdi en uzman, en gözde konuşmacılar olarak konuşturuluyorlar.
Gençleri de dinlemek gerektiğinin anlaşılması açısından olumlu bir gelişme bu. Hatta yönetim organlarında da yer almaları için desteklenmeliler.
Ancak bu moda anlayışta yanlış olan bir şeyler var.
Bir kere gençlerin düşünceleri, herkesin düşüncesinden daha önemliymiş gibi abartıldıkça abartılıyor.
Üstelik bir insan genç olduğu için gençliğin sorunlarını, duygularını daha iyi anlayacağı varsayılamaz. Çünkü bir şeyi yaşamak, yaşadığı şeyin bilincinde olmakla aynı anlama gelmez. Bu Hegel'in “kendinde şey”le “kendisi için şey” kavramları arasındaki farka benzer. Yaşadığımız şeyi anlamak için, o şeyin doğru açıklamasını bilmek gerekir. O durumu tarihsel ve toplumsal koşullarıyla değerlendirebilmek gerekir.
Şimdiki gençler kendilerini ve yaşamı doğru kavrayabilecek bilimsel bilgi birikiminden o kadar uzaklar ki; belki de en cahil, en çok manipüle edilmiş kuşaktır şimdiki gençler.
Bu durum zaten gençlerin konuşmalarından da iyice belli oluyor. Öyle ki kendilerini doğru ifade etmesi beklenen ve özgün düşünceler üreteceği var sayılan gençler; ya tıpkı büyükleri gibi piyasada dolaşan moda akımları tekrarlayıp duruyorlar, ya da cahilce, rastgele çocukça şeyler söylüyorlar.
Bu söylediklerim, hemen her programına gençleri de çağıran Ali KIRCA'nın “siyaset Meydanı”ın da, başkalarının da dikkatini çekmişti ve Gülay Göktürk Radikal’deki köşesinde, gençleri kınayan bir yazı yazdığı için, “köşe yazarı” tayfasında kıyametler kopmuştu.
Tüm öteki şeyler gibi gençlerin de abartılması, öteki piyasa modaları gibi abartılı ve anlamsızdır.
Ayhan TIRIÇ
2002
Facebook'tan Yorumlar:
"
|
Tarih: 29.09.2011 Saat: 15:21 |
|
| |
Haber Puanlama |
Ortalama Puan: 0 Toplam Oy: 0
|
|
|