Sayfa: 1/13
Aşağıdaki yazılar ateist forumdan alınmıştır.
Ateizm, zenginlik ve paylaşım
Ateizm.Org’un Formunda bir başlık altında Balyoz takma adlı bir arkadaşın aktardığı Nazım Hikmet şiirleri Haci takma adlı birisine biraz dokunmuş olacak ki şöyle demiş:
“Gençliğinde Nazim Hikmet'i okuyan komünist olur.. Ben de öyle idim.. Gençliğimde tabii.. Artık o kadar enayi değilim. Mal mülk sahibi oldum. Zenginliğimi kimseyle paylaşmak istemem..”
Balyoz ya onun yazdığını okumamış ya da ona yanıt yazmaya gerek görmemiş. Bu onun bileceği bir iş ama Haci’nin söyledikleri bana dokundu.
Bana dokundu çünkü kırklı yaşlarda olan biri olarak Haci gibi değişmedim. Hâla sosyalistim. Marksist düşünce insanların prensip olarak “yaşadığı gibi düşündüğünü” söyler. Sınıf atlayan Haci’nin de sosyalistlikten vazgeçmesi bu açıdan doğaldır. Buna bir lafımız yok ama sosyalistlere dil uzatmasına da izin vermeyiz.
Az da olsa zengin olması dolayısıyla geçmişindeki temiz duygu ve düşüncelere (sahip çıkmasını beklemiyoruz) saygı gösteren insanlar da vardır mutlaka. Ama Haci öyle değil, sınıf atladığı için burjuvazinin sözcülüğünü ve gözcülüğünü yapmaya yelteniyor belli. Bunu çeşitli forumlardaki yazılarından görmek mümkün.
Şimdi tam da burada Haci’nin ateistliği geldi aklıma. Ben de ateistim, ortak nokta bu. Ama ateist olmak “iyi insan” olmak anlamına gelmez hemen. Ateist biri, iyi ya da kötü insan olabilir. Dinci biri de öyle. Ateist ya da dinci olmak ile “iyi insan olmak” arasında olsa olsa ancak dolaylı ilişki kurulabilir, direk değil.
Konuyu biraz açalım. Ateizm bilimin önderliğinde bir gerçeği görmektir. Ama insan yaşamında olması gereken bazı erdemler ve değerler vardır. Ahlak, dürüstlük, emeğe saygı, paylaşım, insanca yaşamak ve yaşamaya çalışmak, ailemize ve çevremize karşı insanca olan sorumluluklarımız gibi konular, günlük yaşantımızın bir parçasıdır ve bu konulardaki düşüncelerimiz, somut koşullarla birlikte bizim davranışlarımızı belirler.
Bunlar yaşamımızda nerede, hangi noktada durduğumuzun da birer göstergesidir. Günümüzde kapitalist sistemin günlük yaşantımızı en küçük ayrıntılarını bile etkilediği düşünülürse, yukarıda bahsettiğim değerlerin önemi daha da fazla ortaya çıkar. Kapitalist sistemde iki sınıftan biri olan yönetici burjuvazi, sistemi (ve karlarını) sürdürebilmek için çeşitli partileriyle ve medyasıyla bin bir yalan uydurur. Yaşam tarzlarıyla ahlaksızlığın, çürümüşlüğün örneklerini oluştururlar. (Uyuşturucu işeri, toplu seks partileri, mafyalar, kar uğruna haksız savaşlar ve yalanlar, yalanlar, yalanlar...)
Kapitalist sistem kendisinin devamını sağlamak için (daha önceki sınıflı toplumlarda olduğu gibi) “din”i de emekçileri yönetmek için kullanır. Burjuva sınıfından çoğu kapitalist dinin saçmalığını görür, kendileri ateist olur ama sitemde dinin etkisinin sürmesini yeğler. Hatta siteme alternatif düşüncelerin geliştiği dönemlerde dini geliştirir. Kenan Evren ve Türkiye’de 80 sonrası dinci gericiliğin çoğalması bunun en güzel örneğidir.
Çünkü dinlerin felsefik olarak kaynağı idealizmdir. Ve dinler insanların yaşamlarını düzenlerken, insanlara “var olanla yetinmeyi” öğretirler. İnsanların mülkiyetlerini de meşru görürler.
Kapitalist sistemde okuma, öğrenme olanakları kısıtlı olan emekçilerin ise işi zordur. Bir yandan dinin etkisi altındadırlar, diğer yandan ise onlara anlatılanlar, söylenenler sık sık çarpıtılmaktadır, gerçekler saklanmaktadır. Zaten parasal olarak güçlü olan burjuva medya, her türlü olanağı kullanarak bunu yapar.
Bu gerçek böyledir de, buna rağmen yaşamın materyalist gerçeği sınıf çelişkisini yok etmez. Diyalektik olarak yalana karşı doğru, ahlaksızlığa karşı erdemin mücadelesi sürer. Dürüst emekçilerin sömürücü azınlığa karşı mücadelesi tarihten beri hep süregelmiştir.
Dinin etkisinden kurtulabilen emekçiler çoğaldıkça bu mücadele ivmesinin de artacağı açıktır. Bu yüzden ateizmi dürüstçe savunan insanların, insanlığa olumlu bir katkı sunduğunu düşünüyorum.
Haci gibiler mi? Onlar dönektir. Bir zamanlar sosyalizme sempati duymuşlardır belki, hepsi o kadar. Onun gibilerin eskiden de şimdi de sosyalist teoriyi kavramış olduklarını sanmıyorum. O, ateizmi savunurken bile kendi kişisel tatmini için kullanmaktadır.
Çizgi, ateizmin kaynağının materyalizm olduğu, bilimsel gerçekleri yansıttığıdır. Bu çizgi bütün ateistlerin çizgisidir ama bu çizgide ara noktalar olmakla birlikte, pratikte temel olarak iki tür insandan bahsetmek mümkün:
1-Ateist olup burjuvaziye hizmet edenler, ki bunlar kötü insanlardır. Çünkü dünyamızdaki eşitsizliğin, haksızlıkların, sömürünün devamından yana olan (ahlaksız) kötü insanlardır bunlar.
2- Ateist olup emekten, doğruluktan yana olanlar, ki bunlar insanlık adına dünyayı insanlık onuruna yakışır bir biçimde değiştirmeye çalışanlardır. Bu gruba bilinçli sosyalist ateistler
de girer.
Sosyalist ateistlere ve burjuvazinin uşaklığını yapmayanlara bin selam olsun!
İster ateist, ister dinci, birinci guruba giren (zenginliğini kimseyle paylaşmak istemeyen) sahtekar, üçkağıtçı yalancı burjuva para babalarına ise lanet olsun!
Bir gün, emekçilerin sırtından kazanılan paralarla keyif çatan burjuva zenginlerin cennetleri başlarına yıkılacak ve insanlık, dünyamızda gerçek bir cennet inşa edecektir.
Kimsenin kuşkusu olmasın!
Uygar Ozan
Merhaba,
Şu ana kadar yazılanlar hakkında düşüncelerimi belirteyim.
Önce genel olarak: Girişteki yazıyı yazmama neden olan şeyin Haci’nin Nazım Hikmet’i okuyanlara (dolayısı ile savunanlara) “artık o kadar da enayi değilim” demesi neden oldu. Bunu söylemek dolaylı olarak sosyalist düşünceyi savunanlara “enayi” demiş olmakla eşdeğer.
Yazıcıya Uygun Sayfa
Tavsiye Et