Herşeye Düşman Kapitalizm
Kapitalizm her şeye düşmandır. İnsan ve insana ait olan, özgür, insani, özel, bireysel, genel, toplumsal vs ne varsa kapitalizm onlara düşmandır. Kapitalizmin tek iyi dostu kar, çıkar, paradır. Kapitalizm, her şeye bu pencereden bakar ve değerlendirir. Kapitalizm, insana bu çerçeve içinde kendince getiri durumunda ise bakar. Bunun dışında insan, insani olan her şeye düşmandır.
Kafanızı kaldırıp çevrenize bakınız demek istediklerimizi net bir biçimde anlayacaksınız.
Örneğin Bursa’da Sağlık Bakanlığı’nın “akıllı hastane“ ilan etmekten utanmadığı ve de dört yılda iki yangın yaşayan bir hastanede son yangında 8 insan katledildi. Yığınların gözlerinin içine bakıla bakıla yalan söylenerek ve onların tepkilerini yumuşatmak adına atılan “hesabı sorulacak” nutuklarına alışkın olunan bir ortamda “bu da gelir bu da geçer ağlama” denilecektir. Zira insan yaşamının kapitalizm açısından bir değeri yoktur.
Sağlık alanlarının ticarileştirilmesi, insanlara müşteri gözü ile bakılarak her şeyi taşeronlaştırma ve sağlık alanında çalışanlar dahil fiziki koşulları parasal bir gözle bakılan bir anlayışın bu türden sonuçlar üretmesi kaçınılmazdır. Bir yandan hastane enfeksiyonu dolayısıyla, yeterli sağlıklı koşullar olması gereken yerde bunun sağlananaması dolayısıyla toplu ölümler yaşanırken; yine aynı nedenlerden dolayı basit bir yangın sonrası toplu bir katliam yaşanıyor. Bunların sorumlusu olarak yerel yöneticiler ilan edilecek ve geçici görevden almalar yaşanacak ve kapitalizm böylece kendini aklamış olacak!
Koskoca akıllı hastane yoğun bakımında hiçbir güvenlik tedbiri alınmamış. Koca koca görüntüleme cihazlarına uygun alt elektrik sistemi kurulmamış olacak. Ardından yoğun bakım ünitesinde bu türden acil durumlar için sadece üç adet mobil yaşam destek cihazı bulunacak. SSGSS yasası ile sağlık alanında güvenceye sahip insanlardan bile para toplayan bir müşteri ve tüccar sistemi oturtan düzen; alt yapıya gelince hiçbir yatırım yapmıyor. İnsanlar ya cayır cayır yanıyor, ya yangınla birlikte zehirlenmeden ölüyor ya da yaşam destekleri olmadığı için katlediliyor. Ya da topluca hastane enfeksiyonlarından yitiriliyor. Bu açık ve net olarak katliamdır. Kapitalizmin insana, insan yaşamına, insani olan olgulara nasıl baktığının işaretleridir.
Diğer yandan cinsel tercihleri dolayısıyla şiddete tabi tutulup, öldürülen, resmi kolluk kuvvetlerince her türlü pisliğe reva görülen travestiler, eşcinseller, gayler, lezbiyenlerde var. Son zamanlarda artan cinayetler, katliamlar, karakollarda işkencelere tabi tutulmalar ile gündeme oturan bu sorunda da asıl taraf kapitalizmdir. Kapitalizm insanın hiçbir şeyine tahammül etmemektedir. İnsan her şeyiyle insandır mantığına asla sahip olamayacak olan kapitalizmin bu anlamda da insanların cinsi tercihlerine saygı duyması beklenemez elbette. Gerek resmi olarak yasaları, anayasaları ile ve gerekse fiili durum ve sonuçları itibarıyla kapitalizmin, bu tercihlere bakış açısı egemen cins ve egemen düzeni temsilen Erkek, erildir. Erkek egemen sitemin son temsilcisi olan kapitalist emperyalist egemenliğin, cinsel saldırılarda da son kerteye varması, cinsi tercihlerinden dolayı insanları aşağılaması, katletmesi, işkence edip, dışlaması da sistem gereği normaldir.
Aylardır sistemin ve onun dişlilerinin baskısına, kıyımına, işkencesine maruz bırakılan eşcinsellerin, travestilerin, gaylerin, lezbiyenlerin buna karşı dik duruşları ve sisteme karşı mücadeleleri de giderek boyutlanıyor. Boyutlanmak ve de siyasallaşmak zorundadır aynı zamanda. Zira erkek egemen toplum ve yabancılaştırılmış, insana uzak kılınmış bir toplumsal yapı içinde ister resmi kolluk güçleri isterse de sivil görünümlü erkek egemen faşistleri tarafından içindeki sapıklıkları bastırmak için girişilen bu saldırıların temel kaynağı emperyalist kapitalizm ve onun faşist rejimidir. Aslında saldıran güruh içindeki insanı, içindeki gerçeği öldürmek, linç etmek için harekete geçiyor. Sürü psikolojisi ile yönlenmiş sivil resmi faşistler, kendilerini ve içindekilerini öldürmeye çalışıyorlar asıl olarak.
Kapitalizm insana, insana ait olan her şeye düşmandır. Hangi tarafından bakarsanız bakınız bu gerçekle karşılaşırsınız. Biz sadece iki örnek üzerinden bu gerçeği işlemeye çalıştık.
Emperyalist kapitalizm tarih sahnesinden tümüyle silinmedikçe, yok edilip gerçek bir eşitlik-adalet-özgürlük ve insani düzen olan komünizm kurulmadıkça bu sorunların devamlılığı, sürekliliği var olacaktır. Geniş proleter ve emekçi yığınlar ile tek tek sorunları olan kesimlerin güçlerini düzenin kendisine ve temeline karşı birleştirmedikleri sürece sorunları çözülemeyecektir. Tek ve gerçek çözüm insanlık düzeni olan komünizmdedir.
28. 05. 2009
Mahmut Halil Can ( Sendiren)
http://ateshirsizi. net
Örneğin Bursa’da Sağlık Bakanlığı’nın “akıllı hastane“ ilan etmekten utanmadığı ve de dört yılda iki yangın yaşayan bir hastanede son yangında 8 insan katledildi. Yığınların gözlerinin içine bakıla bakıla yalan söylenerek ve onların tepkilerini yumuşatmak adına atılan “hesabı sorulacak” nutuklarına alışkın olunan bir ortamda “bu da gelir bu da geçer ağlama” denilecektir. Zira insan yaşamının kapitalizm açısından bir değeri yoktur.
Sağlık alanlarının ticarileştirilmesi, insanlara müşteri gözü ile bakılarak her şeyi taşeronlaştırma ve sağlık alanında çalışanlar dahil fiziki koşulları parasal bir gözle bakılan bir anlayışın bu türden sonuçlar üretmesi kaçınılmazdır. Bir yandan hastane enfeksiyonu dolayısıyla, yeterli sağlıklı koşullar olması gereken yerde bunun sağlananaması dolayısıyla toplu ölümler yaşanırken; yine aynı nedenlerden dolayı basit bir yangın sonrası toplu bir katliam yaşanıyor. Bunların sorumlusu olarak yerel yöneticiler ilan edilecek ve geçici görevden almalar yaşanacak ve kapitalizm böylece kendini aklamış olacak!
Koskoca akıllı hastane yoğun bakımında hiçbir güvenlik tedbiri alınmamış. Koca koca görüntüleme cihazlarına uygun alt elektrik sistemi kurulmamış olacak. Ardından yoğun bakım ünitesinde bu türden acil durumlar için sadece üç adet mobil yaşam destek cihazı bulunacak. SSGSS yasası ile sağlık alanında güvenceye sahip insanlardan bile para toplayan bir müşteri ve tüccar sistemi oturtan düzen; alt yapıya gelince hiçbir yatırım yapmıyor. İnsanlar ya cayır cayır yanıyor, ya yangınla birlikte zehirlenmeden ölüyor ya da yaşam destekleri olmadığı için katlediliyor. Ya da topluca hastane enfeksiyonlarından yitiriliyor. Bu açık ve net olarak katliamdır. Kapitalizmin insana, insan yaşamına, insani olan olgulara nasıl baktığının işaretleridir.
Diğer yandan cinsel tercihleri dolayısıyla şiddete tabi tutulup, öldürülen, resmi kolluk kuvvetlerince her türlü pisliğe reva görülen travestiler, eşcinseller, gayler, lezbiyenlerde var. Son zamanlarda artan cinayetler, katliamlar, karakollarda işkencelere tabi tutulmalar ile gündeme oturan bu sorunda da asıl taraf kapitalizmdir. Kapitalizm insanın hiçbir şeyine tahammül etmemektedir. İnsan her şeyiyle insandır mantığına asla sahip olamayacak olan kapitalizmin bu anlamda da insanların cinsi tercihlerine saygı duyması beklenemez elbette. Gerek resmi olarak yasaları, anayasaları ile ve gerekse fiili durum ve sonuçları itibarıyla kapitalizmin, bu tercihlere bakış açısı egemen cins ve egemen düzeni temsilen Erkek, erildir. Erkek egemen sitemin son temsilcisi olan kapitalist emperyalist egemenliğin, cinsel saldırılarda da son kerteye varması, cinsi tercihlerinden dolayı insanları aşağılaması, katletmesi, işkence edip, dışlaması da sistem gereği normaldir.
Aylardır sistemin ve onun dişlilerinin baskısına, kıyımına, işkencesine maruz bırakılan eşcinsellerin, travestilerin, gaylerin, lezbiyenlerin buna karşı dik duruşları ve sisteme karşı mücadeleleri de giderek boyutlanıyor. Boyutlanmak ve de siyasallaşmak zorundadır aynı zamanda. Zira erkek egemen toplum ve yabancılaştırılmış, insana uzak kılınmış bir toplumsal yapı içinde ister resmi kolluk güçleri isterse de sivil görünümlü erkek egemen faşistleri tarafından içindeki sapıklıkları bastırmak için girişilen bu saldırıların temel kaynağı emperyalist kapitalizm ve onun faşist rejimidir. Aslında saldıran güruh içindeki insanı, içindeki gerçeği öldürmek, linç etmek için harekete geçiyor. Sürü psikolojisi ile yönlenmiş sivil resmi faşistler, kendilerini ve içindekilerini öldürmeye çalışıyorlar asıl olarak.
Kapitalizm insana, insana ait olan her şeye düşmandır. Hangi tarafından bakarsanız bakınız bu gerçekle karşılaşırsınız. Biz sadece iki örnek üzerinden bu gerçeği işlemeye çalıştık.
Emperyalist kapitalizm tarih sahnesinden tümüyle silinmedikçe, yok edilip gerçek bir eşitlik-adalet-özgürlük ve insani düzen olan komünizm kurulmadıkça bu sorunların devamlılığı, sürekliliği var olacaktır. Geniş proleter ve emekçi yığınlar ile tek tek sorunları olan kesimlerin güçlerini düzenin kendisine ve temeline karşı birleştirmedikleri sürece sorunları çözülemeyecektir. Tek ve gerçek çözüm insanlık düzeni olan komünizmdedir.
28. 05. 2009
Mahmut Halil Can ( Sendiren)
http://ateshirsizi. net
