Haydi, 1 Mayıs'ta...
HAYDİ, 1 MAYISTA İSTANBULDA TAKSİME, ANADOLUDA 1 MAYIS ALANLARINA Anadolu işçileri, gençleri, kadınları, çocukları, emekçileri, Kürt emekçileri ile proleterleri; Bir 1 Mayıs daha yaklaştı. Bu 1 Mayıs'a 1 Mayıs gerginliği! ile girilmemiş olsa da bunun düzen güçleri tarafından da; düzene karşıt güçler açısından da oldukça anlamlı olduğu kesindir.
İşçiler, emekçiler, Gençler, Kadınlar, Kürt Halkının onurlu direnişçileri;
Düzen, iki yıla yakın süredir kronikleşmiş krizin tüm faturasını sizlere yıkmaya çalışıyor. Bu fatura; yaşamın her alanının, her adımının paralı-kapitalizmin para hırsına gör düzenlenmesi kadar; işsizlik, yoksulluk, sefalet, açlık, kazanılmış hakların gaspı, sendikasızlaştırma, iş güvencesiz çalıştırma, sigortasız çalışma, iş kazaları ile ölüme mahkûm etmeler sizlerin kaderi değildir. Kapitalizmin bu kronik krizlerinin nedeni; yine kapitalizmin kendisidir. Kapitalizm mezara gömülmedikçe; sizlerin insanca, özgürce, sağlıklı, geleceğe umutla bakan bir yaşam içinde olmanız olanaksızdır.
Tekel başta olmak üzere hak alma mücadelelerine azgınca saldırıyor. Bir kıvılcımın genelleşip, tüm sınıfı ateşlemesinden öcüden korkar gibi korkuyor. Zira sınıf açısından, bıçak kemiğe çoktan dayanmıştır bile.
İşçiler, Emekçiler, Gençler, Kadınlar, Kürt Halkı;
Eğitim başta olmak üzere, sağlıkta da her şeyin kapılarını kapitalizmin geçer akçesi olan para, kar, çıkar açar oldu. Bu alanlar; kapitalistlerin insafına, sözde sosyal devlet sosunun insafına terk edildi. Parası olmayan artık okumak, üniversite bitirmek, eğitsel-öğretsel sürecin tamamından yararlanmak hakkından tamamen mahrum bırakılmıştır. Parası olmayanların dershanelere gitmesi, gitse bile parasını ödeyemediği için hapse atılma süreçleri olağanlaşmıştır. Hatta bundan dolayı gençler intihar bile diyorlar. Parası olmayanlar, hastane kapılarından geri çevriliyorlar. Ya da basit bir sağlık hizmeti almak için bile katkı payı adı altında soyguna tabi tutuluyorlar. Yıllarca sağlık primleri ceplerine girmeden kesilen sağlık katkıları; hastalandığınızda yok saylıyorlar. Ya da kaliteli sağlık hizmeti almanız paranız ölçüsünde belirleniyor. Yani her şeyiniz kapitalizmin kar-çıkar oranları ile parasal değerlerine göre belirleniyor.
İşçiler, Emekçiler, Gençler, Kadınlar; Kürt Halkı;
Kadınlar; bu düzende birkaç kez ezilmektedirler. Birkaç kez yok sayılıp, yeri geldiğinde namus uğruna! bir defada katledilebilmektedirler. Kadın ve çocuk emeğinin, sınırsızca sömürüldüğü, yağmalandığı bu topraklarda kadın bilmem kaçıncı kez ezilmekte, sömürülmektedir. Cinsel, ulusal, dinsel vs gibi bir sürü tutsaklık zincirine maruz kalan kadınlarımızın da her geçtiğimiz gün sorunları katlanarak artmaktadır. Kadın birçok alanda maruz kaldığı sömürü, baskı, kıyım tehdidine karşı çoğunda savunmasızdır.
İşçiler, Emekçiler, Gençler, Kadınlar, Kürt Halkı;
Kürt Halkı yüzyılların baskısı, asimilasyonu, sömürgeci zulmüne karşı 29. İsyanının doruklarında yaşıyorlar şimdilerde. Düzen dört bir koldan saldırıyor. Açılım safsataları ile kandırmaya çalışmaların yanında; yanı başında Kürdistan'da operasyonlar hız kesmeden devam ediyor. Kıyım, katliam, soykırım tehditleri devam ediyor. Üçlü eylem planlarıyla kıskaç eyleminin önü açılıyor. Kürt Halkı varlık ile yokluk arasında sıkıştırılmak, özgürlük mücadelesi boğulmak isteniyor.
Anadolu'nun ezilen, sömürülen tüm kesimleri, çeşitli milliyetlerden sınıf mensupları;
Kapitalizm, ağa babası ve sosyalizmden önceki son biçimi olan emperyalizm bitmiştir. Son demlerindedir. Dünya ölçeğinde, proleter ve emekçi hareketlere saldırısında pervasız olmasının nedeni budur. Yaşamın bütün alanlarında açılım safsataları ile büyüyen sözde demokrasi nutukları ile özgürlükçü anayasanın filan safsata, boş laf olduğu açığa kısa sürede çıkmıştır. Düzenin tüm manevralarına karşı, düzene karşı güçlerin özgürlük mücadelesi büyümektedir. Bu yüzden tekme bekleyen bu düzene özgürlük, devrim ve sosyalizm için tekmenizi esirgemeyiniz.
Sömürülen, ezilen milyonlar;
Kurtuluşunuzun bu düzende olmadığını yıllardır görmektesiniz. Bu düzen, sizlere açlık, sömürü, baskı, ölüm, sefalet, ayrımcılık, işkence, cezaevi vs gibi insani olmayan ne varsa dayatan düzendir. Düzenin size vereceği bundan başkaca bir şey yoktur.
Kurtuluşunuzun yolu, sosyalizm ve komünizmdedir. İnsani-özgür bir dünyadadır. Kapitalizmin aksine, dünyevi her şeyin merkezine insan ve insani değerleri koyan düzendir sizlerin özlemi. Sosyalizm ve komünizm uğruna mücadele etmediğiniz sürece özgürleşemeyecek, kendiniz olamayacak ve düzenin dayattıklarını kabul etmiş sayılacaksınız.
İşçiler, Emekçiler, Gençler, Kadınlar, Kürt ve diğer milliyetlerden halklar;
1 Mayıs, tüm kapitalist iğrençliklere karşı proletarya ve emekçilerin birlik, dayanışma ve mücadele günüdür. 1 Mayıs tüm dünyada insani ve özgür bir dünya özleminin haykırıldığı, Enternasyonal proletaryanın ortak ve birlikte düzene karşı Kızıl Bayrağı dalgalandırdığı bir gündür.
Anadolu toprakları açısından da önemi yaklaşık olarak 101 yıldır biliniyor. 101 yıldır Anadolu proletaryası 1 Mayısı bir biçimde anıyor. Yaşıyor.
Taksim, İstanbul'da proletarya açısından bir semboldür. Taksim, bu yıl sömürücüler tarafından manevralar sonucu açılmıştır. Düzene karşı mücadele tarafından Taksim Alanı 1 Mayıs'a açılmıştır. Bu bakımdan İstanbul'da Taksim Meydanı 1 Mayıs alanı olarak milyonlara varan proleter, emekçi tarafından doldurulmalıdır. Taksim alanı, Düzene karşı proleter ve emekçilerin gündelik sorunları ile gelecek sorunlarının sloganlarının, talep ve mücadelelerin haykırıldığı merkez meydan olmalıdır. İş güvenliği, sendikasız-sigortasız çalıştırmaya karşı çıkmadan tutun da; sosyalizm merkezli sloganlar ve talepler Taksim'i boğmalıdır. Her türlü provokasyona karşı uyanık olunması da gerekir.
Anadolu'nun tüm kent merkezlerinde 1 Mayıs alanları vardır. Bu alanlarda sınıfın güncel ve geleceğe ait sloganlarını haykırmalıdır sınıf. Anadolu'yu bütün olarak mücadele, birlik ve dayanışma alanı haline getirmelidir.
İşçiler, Emekçiler, Gençler, Kadınlar, Kürt ve diğer milliyetlerden halklar;
1 Mayıs, birlik, dayanışma ve mücadele günüdür sınıfın. Ezilen, sömürülen, baskı altında tutulan vs tüm kesimlerin mücadelesinin en yüksek sesle haykırıldığı gündür 1 Mayıs. Mücadelenin, sınıfsal anlamda tavan yaptığı gündür. Tüm kesimler, mücadele talepleri ve kitleleri ile alanları mücadele şarkıları, ezgileri, sloganları ile donatmalıdır. 1 Mayıs devrim, özgürlük ve sosyalizmin müjdecisidir.
YAŞASIN 1 MAYIS- BIJİ YEK GULAN!
YAŞASIN PROLETARYANIN BİRLİK, DAYANIŞMA VE MÜCADELE GÜNÜ!
YAŞASIN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ- BIJİ BRATEYAN GELLAN!
TAKSİM 1 MAYIS ALANIDIR- TAKSİMDE 1 MAYIS'A!
ANADOLU'DA 1 MAYIS ALANLARINA
KAHROLSUN SÖMÜRGECİ FAŞİST DİKTATÖRLÜK!
YAŞASIN ÖZGÜRLÜK, YAŞASIN SOSYALİZM!
25.04.2010
Mahmut Halil CAN ( Sendiren )
http://ateshirsizi.net