Eşit işe eşit ücret için;

Eşit işe eşit ücret için; Fransa, Strazburg’da On binler yürüdü Geçen yıl (2005’de) Brüksel’de "sosyal bir Avrupa için" Avrupa sendikalar birliğinin düzenlediği eyleme yaklaşık 70.000 işçi emekçi katılmıştı. Yıllardır ekonomik demokratik haklara yönelik saldırıların ardı arkası kesilmiyor. Özellikle son bir yılda saldırılar hayli hız kazandı. Avrupa burjuvazisi çeşitli adlar altında gasbetmeye çalıştığı sosyal haklara yönelik saldırıların önündeki bazı yasal engelleri de tümden ortadan kaldırmak istiyor.

Şubat 21, 2006 - 00:27
 1.7k
Bugüne kadar saldırı paketlerini hayata geçirmede karsılaştığı yasal engelleri kaldırmak istiyor. Bu Avrupa’daki "Sosyal Devletin" son kırıntılarını tümden ortadan kaldırmak, yok etmek anlamına geliyor.

Avrupa’daki bu saldırı paketleri tek tek ülkelerde uygulamak bir birini izliyor. Bu Avrupa burjuvazisi için işlerin yavaş yürümesi anlamına geliyordu. Onun içinde bütün bu saldırıları resmi olarak tek merkezden yürütmek için adını eski Avrupa Birliği Komiser “Bolkestein” den alan acımasız saldırı paketinin Avrupa parlamentosunda yasallaştırmak istiyor. Bu ayni zamanda gelecek yeni saldırı ve hak gasplarının da yasal zeminini döşüyor.

Bu yasanın gerçekleşmesi durumunda sosyal hak gasplarının önündeki tüm yasal engeller kalkmış oluyor. Hem Avrupa birliği ülkelerindeki isçi ücretleri geri ülkelerdeki düzeye çekilecek ve de bu şekliyle isçi sınıfı tehdit edilecek. Aynı şekilde AB ülkeleri dışından gelip Avrupa’nın herhangi bir ülkesinde çalışmak zorunda kalan kişi, geldiği ülkesindeki toplu sözleşme anlaşmaları göz önünde bulundurularak ona tabi tutulacaktır.

Bu tümden yoksulluğun ve ücretlerin geri çekilmesi anlamına geliyor. Aynı koşullarda çalışan isçiler arasında bugüne kadar gizli veya dolaylı biçimlerde yapılan ayrımcılık bu vesile ile yasallaşmış olacaktır.

Bu isçiler emekçiler arasında ırkçılık, ve ayrımcılığı körükleyecektir. Gelişecek bir sınıf mücadelesini zayıflatmak, güçten düşürmek ve polis devleti uygulamalarını tırmandırılması izleyecektir. Bugün gasp edilen haklar tarihte ağır bedeller ödenerek, on yıllarca mücadelenin sonucu kazanılmış haklardır.

Fakat öte yandan bu hakların tanınmasında ve uygulanmasında Sosyalizmin ağırlığının olusu buğun artık tartışma götürmez bir biçimde kanıtlanmıştır. Sovyetler Birliği ve Doğu bloğu ülkelerinin basıncı tartışılmazdır. Sovyetler Birliği ve Doğu Bloğunun dağılmasıyla Avrupa'da “refah toplumları” bir bir çöktü. “sosyal devlet”e adım adım elveda deniliyor.

Günümüzde artık dünün refah toplumları bugün hızla yaşam standartları düşüyor. Milyonlarca işsizi, evsizi olan toplumlara dönüştüler. Milyonlarca insan yoksulluk sınırı ve altında yaşadığını bu devletler kendileri itiraf ediyor.

Sosyal devlet rafa kaldırılarak insan yaşamında önemli bir yer tutan iş, eğitim, sağlık, konut v.b. kurumlar özelleştirilerek, kalite yükseltilecek yalanıyla fırsat eşitliği de tümden ortadan kaldırılıyor. Avrupa da çığ gibi büyüyen işsizlik ve artan yoksulluk yaşam kalitesini hızla düşürüyor. Ücretler hızla aşağı çekiliyor. Sıfır (0) toplu sözleşmeler dayatılıyor. Emeğinin karşılığını almayan ve de giderek daha fazla çalışma saatleri adım adım uygulanmaya çalışılıyor.

Avrupa Sendikalar Birliği (EVV) 14 Şubat 2006 da Strazburg / Fransa’da düzenlediği “eşit işe, eşit ücret!” eylemine Avrupa ülkelerinden on binlerce işçi ve emekçi katıldı. (TV haberlerine göre 50.000 üzerinde katılımın olduğunu söylüyordu.) Eylem özenle sıradanlaştırıldı ve sıradan bir eylem gibi sunuldu. Medya tümüyle sahibinin sesine uygun hareket etti.

Eylem tarihi belirlendiği günden beri eyleme katılımın düşük tutulması ve çeşitli spekülasyonlarla iptal edilmesi için çeşitli söylentiler yaydılar. Eylem kamuoyundan özenle gizlendi sıradan bir eylemmiş izlenimi verilmeye çalışıldı. Sendikalar da bu konuda ciddi bir çaba içine girmediler. Eyleme çağrılar çok sınırlı yapıldı. Geniş ve büyük olanaklar varken eyleme katılımı yüksek tutmak için ellerinden gelebilecek imkanları seferber etmediler. Ne var ki propaganda ve çağrı için çok az kısmi olanaklar kullanıldı.

Hollanda’da FNV, ( Hollanda Sendikalar Birliği ) sendikası olarak eyleme katılmak ve destek sunmak için internet üzerinden kadrolara çağrı ve bilgilendirme yapıldı. Daha sonra 500 kişilik bir delegasyon kadro grubuyla katılım sınırlı tutuldu.

Avrupa Sendikalar Birliği, katılımın 30.000 civarında tahmin edildiğini söylüyordu. Eylem günü tahmin edilen rakamlardan on binlerce fazla isçi ve emekçi katıldı. Eylem oldukça coşkulu ve kitleseldi.

Sendikalar dışında çeşitli politik parti , örgüt ve kurumlarda eyleme katılarak destek sundu. Türkiyeli bazı sol politik parti ve örgütlerde eyleme katılmıştı. Avrupa Sendikalar Birliği (EVV) görevlileri bir ara TKİP, ( Türkiye Komünist İsçi Partisi ) pankartına müdahale ederek kortejin arkasına çıkarmaya çalıştı, yaşanan arbede ve tartışma sonunda görevliler bu tutumlarından vazgeçtiler.

Bir-Kar, (İsçilerin Birliği, Halkların Kardeşliği Platformu) Sosyal yıkıma hayır, sermayenin saldırılarına karşı mücadeleye! başlıklı Bir-Kar imzalı, Türkçe, İngilizce, Fransızca, Almanca, Hollandaca yaygın bildiri dağıtımına rastlandı.
Saldırı tek merkezden yönetilecek, mücadelede tek cepheden örgütlenecektir. Bir Avrupa genel grevi için ileri!
Sendikacıları, İsçi temsilcilerini, kadroları ve bir bütün olarak isçi sınıfını, sınıf devrimcilerini büyük görev ve sorumluluklar bekliyor.

A. Solmaz
FNV- DAF İsçi Temsilcisi
Eindhoven/ Hollanda
20.02.2006

Not: Bolkestein kimdir? Bolkestein Hollanda da VVD sağcı liberal partinin bir dönem parti başkanlığını yapmış ve daha sonra Avrupa Birliği Komiserliğine getirilmiş isçi emekçi düşmanı, sermayeden yana bir burjuva politikacıdır...