'DUYDUNUZ MU?'

‘‘Hapishanelerde 107 insan öldü… Duydunuz mu?” diye soruyordu ölüm orucunda yaşamını yitiren devrimcilerin sayısı 107’ye çıktığında TAYAD’lı aileler… Devlet cezaevlerinde devrimcileri yalnızlaştırmak, aralarındaki ilişkileri çözmek, dayanışmayı ve birlikteliği ortadan kaldırmak, yalıtmak… kısaca devrimci tutsakları “tam teslim” almak istiyordu.

Nisan 15, 2004 - 14:29
 1.7k

Bunun bir yolu olarak F tipi denilen hücre tipi cezaevleri uygulaması gündeme geldi. Devletin bu saldırısına karşı devrimci tutsakların açlık grevi ve ardından ölüm orucu ile karşılık verdiler… Ardından onlarca devrimcinin katledildiği 19 Aralık saldırısı geldi…

“Duydunuz mu?!”

Bugün devrimci tutsakların bir bölümü hâlâ ölüm orucunda… Ve eylemde yaşamını yitiren devrimcilerin sayısı artıyor… 107… Ve 108… Ve 109… Sırada başkaları var… Bilançoda sakatlanmış 500’ü aşkın Wernicke Korsakoff hastalığının pençesinde yüzlerce devrimci… Önce propaganda amaçlı ve tedavileri ailelerinin yapması için bırakılan devrimciler tekrar duvarların arkasına yalnızlığa alınıyorlar.

Tüm bu saldırılar karşısında emekçi yığınların büyük çoğunluğu ilgisizlik ve duyarsızlık tavrını sürdürüyor… Durum böyle olunca TAYAD’ın sorusu daha bir haklılık kazanıyor…

“Duydunuz mu?!”

•••

Sanki bu çağrı işçilere, emekçilere yapılmıyor da devlete yapılıyormuşçasına çağrıyı devlet “duyuyor!” Ve ardından 19 Aralık saldırısını düzenleyen, saldırıya uğrayanları “suçlu” ilan eden devlet, sözkonusu dönemde Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü yapan Ali Suat Ertosun’u “Yüksek Hizmet Madalyası” ile taltif ediyor! Yetmiyor: Şubat ayından beri “Hapishanelerde 107 kişi öldü… Duydunuz mu?” kampanyası yürüten ve bunu afişle geniş yığınlara duyurmaya çalışan TAYAD üyelerine yönelik saldırılar yoğunlaşıyor. Bu afiş nedeniyle TAYAD Başkanı Tekin Akgün başta olmak üzere yüzlerce kişi gözaltına alınıyor, işkenceden geçiriliyor…

“Duydunuz mu?!”

•••

Evet, bu soruyu hakim sınıflar duyuyor!!! Ve saldırıyor! Çıkan kimi sesleri de bastırmak için, devrimcilerin sesini iyice kesmek için…

Onlar kendi çıkarları sözkonusu olduğunda da duyuyor, duyuruyorlar. Örneğin Uzan Grubu’ndan Star çalışanlarının yaptığı açlık grevi çatışma halindeki medya patronlarının birbirlerine karşı kullandıkları bir koz olduğunda o ses duyuluyor, duyuruluyor… Onlar kendi çıkarlarının koruyucularını, katliam yapanları, katliamlara gözyumanları, evet bu “üstün hizmet”leri duyuyor, ödüllendiriyorlar… vb. vb. Sınıf tavrı bunu gerektiriyor ve onlar buna uygun davranıyorlar…

Peki hakim sınıfların sömürdüğü, baskı altında tuttuğu geniş yığınlar… İşçiler, emekçiler… Sınıfın evlatlarının, devrimcilerin saldırılara uğraması, katledilmesi; dördüncü yıla girmiş bir ölüm orucunun can alması karşısında cezaevlerinden yükselen haykırışı, ailelerin çığlığını “duydunuz mu?!”

Sizler; işçiler, emekçiler… Duyarsızlığa, unutturmaya, unutturulmaya tepkiyi:

“Duydunuz mu?!”

http://www.guneydergisi.com/28_duydunuz_mu.htm den alınmıştır.