BARIŞ NEREDE?

Geride kalan yy'lara baktığımızda, insan kanlarıyla yazılmamış olan bir tek günü göremiyoruz. İnsanlığın, yazılı tarihiyle beraber savaşların da başladığını okuyoruz. Yayılmacılık; yeni yurtlar, bereketli topraklar edinme, diğer insanların, taşınır taşınmaz varlıklarını ele geçirme, ganimetleri paylaşma ve sağ kalan düşmanları köle yaparak, kendileri için üretime vahşice zorlama, sadece kanlı savaşlarla, katliamlarla gerçekleştirilmiştir.

Şubat 17, 2005 - 08:42
 2.3k
Tanrının temsilcileri ve kutsal kitaplarla beraber, savaşlara bir başka maske de takılarak, insan katliamlarına bugüne dek devam edilmiştir.

Öldürenler aynı zamanda ölenler de oluyor. Bir gün geliyor, diğerleri de biriken kinleri ve güçleriyle öç almaya çalışıyorlar. Kutsal kitaplarda, barıştan daha çok savaşlardan bahsediliyor. Bunları buyruk kabul eden imanlılar, kendilerinden olmayan insanları da, tanrılarına yaranmak için, alabildiğine öldürmeye devam ediyorlar. Neticede; tüm savaşların çıkar uğruna yapıldığı bir gerçek.

Dünya nimetlerinin zenginlikleri keşfedildikçe, katliamlar için yeni gerekçeler üretilmiş, ortak çıkarcılar, ortak savaşlara katılarak ganimetlerden, cüsseleri kadar paylarını almışlardır.

Çıkarcıların, mutlu azgınların gerekçeleri ne olursa olsun, eşkiyalıkları, onların demokrasileri için, insan öldürmenin savunulur, affedilir tarafı yok. Avuç kadar çocukların, sıcacık avuçlarında dünyalarını fırlatırken öldürülmelerine, yürekler dayanmaz derken, sadece ağıtlar yakılıyor. Sessizlik; olanca gücüyle küreselleşen savaşların karşısında da, küreselleşiyor.

İnsanlar nerede?

Birinci ve ikinci Irak ve tüm diğer savaşlarda, çıkarcıların, mutlu azgınların katlettikleri insan sayısını tam olarak bilemiyoruz. Bilsek ne olur, 1 ile 2 milyon arasında ne fark eder? Her gün, onlarca insanın insanın öldürülmesini, sıcak odalarındaki renkli camdan seyrederken, “kanıksadık,” veya, “alıştık artık,” diyen insanlara sıra ne zaman gelecek? İşte o zaman kim kalmış olacak, kim elini uzatacak?

Nerede insanlar?

1990 Millenium’undan sonra, başke gezegenlere mi taşındılar?
Barış için kim ne yapıyor?
İlâçtan, ekmekten daha çok katliam silâhları üretilirken, insanlar barış için neler üretiyor?
İnsanlar Kendini ve Kentini niçin sorgulamıyor?
Gelecek yy’larda insanlar bizi nasıl anacaklar?
Bizlere, barış bırakan atalarımız mı, yoksa mechul asker anıtlarına bakarak, mutlu azgınların yolunda şehit olmuş “niyazi” mi diyecekler?
Savaşın galipleri kim?
Savaş tanrısı mı?
Savaş tanrısı kim?
Mutlu azgınlar tarafından, kahramanlıkları göğüslerine takılanlar, kalan yaşamlarını, normal bir insan gibi devam ettirebiliyorlar mı?
Öldürdükleri insanların, anne, baba ve çocuklarının karşılarına geçip, gülebiliyorlar mı?
Zafer, Mechul Asker anıtları nerede?
Hiroşima, Nagazaki, Kore, Viyetnam, Irak’taki savaş kurbanları mezarlıklarında mı?
Yeşil yüzlü Özgürlük Anıtı, New York’un göklerine elini uzatmış.
Barış nerede?

Nurettin Kurtuluş