Barış için 'Birlikte Irkçılığa Karşı'
İlki 1992 de Avrupa’nın çeşitli kentlerinde başlatılan 24 Aralık günü ortaklaşa koordineli meşaleli yürüyüşlerin bir çok kentte sürekliliği sağlanamadı. Ayrıca gelinen noktada ilk başlatıldığı gibi yaygın olarak düzenlenmiyor.
Bu yıl 24 Aralık 2007’de 16. kez düzenlenen Barış İçin - Birlikte Irkçılığa Karşı; teması altında düzenlendi ve yedibinin üzerinde yerli ve yabancı işçi ve emekçi bu meşaleli yürüyüşte coşkulu bir şekilde özlem ve tepkisini katılarak gösterdi.
Eylem 24 Aralık’ta saat 18.00 de Wilhelmina Plein (Wilhelmina Meydanı) Özgürlük Anıtı önünde toplanılarak başlanıldı. Katılanlar çoluk çocuk, yaşlı genç herkes stantlardan ücret karşılığı meşalelerini aldı. Bu süre içinde, Eindhoven Belediye Başkanı ve çeşitli kurum ve kuruluş temsilcileri eylemin anlam ve önemine yönelik konuşmalar yaptılar. Çeşitli müziklerle program devam etti. Saat 19.00 da yürüyüşe geçildi.
Havanın karanlık olmasından dolayı oldukça güzel bir görünüm veren meşaleli yürüyüş görsel açıdan da oldukça büyüleyici bir görünüm sergiliyordu.
Katılan kitle ilişkilerinde anlamlı dostluk ve kardeşlik örnekleri sergilendi. Katılımcı çeşitli uluslardan işçi ve emekçiler arasında samimi kaynaşmalar sağlandı. Şehir merkezinde yapılan yürüyüş 20.30’a doğru başlangıç yerine geri dönüldü. Eylem değişik aktivitelerle devam etti.
Amerika’da renkler, Avrupa’da dinler üzerinde kendini genelde dışa vuran ırkçılık ve ayrımcılık bu eylemle bir kez daha protesto edildi.
Özünde kapitalizm işçi sınıfının birlik ve beraberliğini bozmak için
kullandığı bir araçtır ırkçılık ve ayrımcılık.
Eyleme katılanlar arasındaki tolerans ve kaynaşma ırkçı faşist akımların bakış
açısına ve suratına indirilmiş iyi bir şamar oldu.
Irkçılık ve ayrımcılık bu kapitalist sistemin bir parçasıdır. Yapılan ırkçılık
ve ayrımcılık Avrupa’da genelde ya kendini bilmez bir gurubun üzerine yıkılır ya
da ismi olmayan görülmez serserilerin yaptığı söylenir. Ama bu gerçeklerden çok
uzaktır. Bütün dünyada olduğu gibi bu serseri ırkçı faşist akımların arkasında
kapitalist burjuva tekelleri vardır. Bu akımlar bizzat bu düzen tarafından
korunuyor ve kollanıyor. İdeolojik altyapıları ve finansları bu tekeller
tarafından sağlanıyor. İstedikleri zaman bu kesimler bu beslemelerini
yerli yabancı gibi yapay söylevlerle işçi ve emekçilere karşı kullanılıyor.
İçi boş vaatlerden öteye gitmeyen ama aslında bütün bu kötülüklerin kaynağı olan
kapitalizme karşı, işçilerin birliği halkların kardeşliği şiarını yükseltmek
bütün insanlığın önünde bir ihtiyaç ve zorunluluk olarak duruyor.
Öyle ise "yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği" şiarını her alanda
hayata geçirmek için ileri!
Ali Solmaz
26 Aralik 2007
İşçi Temsilcisi
Eindhoven, Hollanda