Avrupa burjuvazisi geri adım attı...
Haziran 2008’de Avrupa işverenler sendikası tarafından haftalık çalışma saatlerinin yükseltilmesi konusunda verilen öneriye bir çok Avrupa ülkesinde sendikalar ve çeşitli kurumlar tepki göstermişti. Avrupa Sendikalar Birliği, önerinin reddedilmesi için yasanın görülüleceği 17 Aralık’tan bir gün önce 16 Aralık 2008’de protesto gösterisi kararı aldı.
Hollanda Sendikalar Federasyonu (FNV) uzun çalışma saatlerine karşı sert tepki gösterdi. Konuyu her alanda tartışmaya açtı, gündemde tuttu. Avrupa parlementosundaki bir çok milletvekili ile görüşmeler sağlandı. Bu yasanın çıkarılmaması için red oyu vermelerini önerdi.
Bu yasanın orta-çağ yasaları ile aynı olduğunu ve bunu asla kabul etmeyeceklerini duyurdu.
Strasbourg polisi eylem icin 10 binden fazla kitlenin getirilmemesini bir santaj olarak kullandı. Bütün bu engellemelere rağmen 16 Aralık 2008’de 15 bin işçi Strasbourg sokaklarında yasayı protesto ederek tepkisini dile getirdi.
Avrupa kapitalistlerinin haftalık fazla çalıştırma saatlerine karşı işçiler “25 saatlik iş çalışma haftası” talebini yükselttiler.
Yasa reddedildi !
17 Aralık 2008’de Avrupa Parlementosu’nda görüşülen yasa büyük bir çoğunlukla geri çevrildi ve reddedildi.
Yasanın reddedilmesinin ardından Avrupa’nın çeşitli ülkelerindeki sendikalar açıklama yaparak memnuniyetlerini dile getirdiler. Bu yasanın geçmemesi için gösterdikleri tepkiyi burjuvazinin gördüğünü söylediler.
Yasayı asla kabul etmeyeceklerini açıklayan sendikalardan biri de FNV’dir. FNV Sendikası başkanı Agnes Jongerius, yaptığı bir açıklama ile Avrupa parlementosunun doğru bir karar verdiğini söyledi.
Yasa eskisi gibi uygulamada kalacaktır. İhtiyaç durumunda en fazla 48 saat çalışılacaktır.
Son süreç bir kez daha gösterdi ki, mücadele etmeden ve kararlı bir duruş sergilemeden burjuvaziye geri adım attırmak olanaklı değildir.
Dünyanın yaşlı kıtası Avrupa, krizi derinden sarsılarak yaşıyor. Her geçen gün gerici yasalarla bir takım önlemler almaya çalışıyor.
Ama Avrupa işçi sınıfı sıcak günleri karşılamaya hazırlanıyor. Ne varki geçen yüzyılın başında olduğu gibi yine güçlü ve gerçek sınıf partilerinden yoksundur.
Ama bu kez koca bir tarihsel deneyim var insanlığın önünde. Ya bu dönemi değerlendirir, tarihsel rolünü oynar ya da tarihte yaşandığı gibi burjuvazinin maskarası olarak yenilgiyi yaşar.
Her şeye rağmen dünyada olduğu gibi Avrupa işçi sınıfının tarihte hak ettiği yeri alacağından kuşku duyulmamalıdır.
A. Solmaz
FNV-DAF işyeri İşçi Temsilcisi
Eindhoven / Hollanda
18.12.2008
Bu yasanın orta-çağ yasaları ile aynı olduğunu ve bunu asla kabul etmeyeceklerini duyurdu.
Strasbourg polisi eylem icin 10 binden fazla kitlenin getirilmemesini bir santaj olarak kullandı. Bütün bu engellemelere rağmen 16 Aralık 2008’de 15 bin işçi Strasbourg sokaklarında yasayı protesto ederek tepkisini dile getirdi.
Avrupa kapitalistlerinin haftalık fazla çalıştırma saatlerine karşı işçiler “25 saatlik iş çalışma haftası” talebini yükselttiler.
Yasa reddedildi !
17 Aralık 2008’de Avrupa Parlementosu’nda görüşülen yasa büyük bir çoğunlukla geri çevrildi ve reddedildi.
Yasanın reddedilmesinin ardından Avrupa’nın çeşitli ülkelerindeki sendikalar açıklama yaparak memnuniyetlerini dile getirdiler. Bu yasanın geçmemesi için gösterdikleri tepkiyi burjuvazinin gördüğünü söylediler.
Yasayı asla kabul etmeyeceklerini açıklayan sendikalardan biri de FNV’dir. FNV Sendikası başkanı Agnes Jongerius, yaptığı bir açıklama ile Avrupa parlementosunun doğru bir karar verdiğini söyledi.
Yasa eskisi gibi uygulamada kalacaktır. İhtiyaç durumunda en fazla 48 saat çalışılacaktır.
Son süreç bir kez daha gösterdi ki, mücadele etmeden ve kararlı bir duruş sergilemeden burjuvaziye geri adım attırmak olanaklı değildir.
Dünyanın yaşlı kıtası Avrupa, krizi derinden sarsılarak yaşıyor. Her geçen gün gerici yasalarla bir takım önlemler almaya çalışıyor.
Ama Avrupa işçi sınıfı sıcak günleri karşılamaya hazırlanıyor. Ne varki geçen yüzyılın başında olduğu gibi yine güçlü ve gerçek sınıf partilerinden yoksundur.
Ama bu kez koca bir tarihsel deneyim var insanlığın önünde. Ya bu dönemi değerlendirir, tarihsel rolünü oynar ya da tarihte yaşandığı gibi burjuvazinin maskarası olarak yenilgiyi yaşar.
Her şeye rağmen dünyada olduğu gibi Avrupa işçi sınıfının tarihte hak ettiği yeri alacağından kuşku duyulmamalıdır.
A. Solmaz
FNV-DAF işyeri İşçi Temsilcisi
Eindhoven / Hollanda
18.12.2008
