Amerikan 'çanağından su içen' Kürt Milliyetçileri

Sitemize izinsiz olarak bir Kürt bayrağı ve bir yazı kendini "hacker" diye adlandıran gerçekte bir ya da birkaç "cahil" tarafından eklenmiştir. Önce yazı ve bayrağı sonra açıklamalarımızı ve yorumları okuyalım.

Nisan 23, 2004 - 14:01
 2.5k

Uyari:Kürt Halkinin kazanimlarina karsi baslatilan fasist saldirilarin cevabini her ortamda bulacaksiniz!


Kurdish Hackers

Önce birkaç noktayı belirtelim:

1-Bu hack olayı (komik!) ibret olsun diye burada kalacak... Çünkü bizim burada tartışmak için Pano/Formumuz var, onu neden kullanmadılar anlamadık. Uygar insanlar düşüncelerini tartışırlar, saldırganlığa gerek duymazlar.

2-Yine tirajı komik bir olay da yazılan tümce: "Kürt halkının kazanımları"na karşı başlatılan her "faşist saldırı"nın cevabı imiş bu yapılan. Kürt halkının Irak'taki kazanımının ne olduğu konusu bir yana; emperyalizme karşı direnişten yana devrimci bir düşünceyi "faşist saldırı" diye nitelemek olsa olsa çocukları aldatır.

3-Sitemizin haberler kısmında güvenlik açığı olduğunu önceden biliyorduk. Bu bir süpriz değil, ayrıca sayfaya yerleştirilen kocaman bayrakla yapılan iş de "kocaman" değil, bu böyle biline. (Bu güvenlik açığı yakında kapatılır.)

4-Ama bu yapılan saldırgan bir tavır sergilemektir. Yarası olan gocunsun, yazı aşağıda yeniden yayınlanacak. Bu tavırla bir kere mahkum oldular ya, yine de onları tartışmaya çağırıyoruz.

5-Bunu gören her uygarlıktan nasibini almış insanın bu davranışı hoş görmeyeceğini ve onlara tepki göstereceğini düşünüyoruz. Bu eylemi yapanların sitesini açıklayalım: http://www.pdk-bakur.com

Yazı okunsun, sonra yazı ve sizin yaptığınız eylem değerlendirilsin diye sildiğiniz yazıyı aşağıya yeniden kopyalıyoruz.

-Şirince Paylaşım-

Amerikan 'çanağından su içen' Kürt Milliyetçileri;

ABD Ordusuna Yazılın, Tüm Dünya Demokratikleşsin!

Irak'ta halk direnişi olmadığını ispatlamak Kürt milliyetçiliğinin en büyük sorunu. Sıkıntı büyük, çünkü halklar ABD'yi 'baş tehlike' görüyor, onlar dost. Sıkıntı büyük, çünkü direniş saflarına her geçen gün halk kitlelerinin katılımı büyüyor ve Kürt milliyetçiliğinin işbirlikçiliği daha da sırıtıyor.

Sıkıntı büyük, çünkü zalimle işbirliği halklar ve tarih nezdinde lanetlenmek demek, bu nedenle Amerikancılık ulvi bir amaç kılıfına büründürülmeli.

İşte bu sıkıntı içinde, Şii isyanıyla demoralize olmuş ve anti-emperyalistlere, Kürtlere "direniş cephesinde yer alın" çağrısı yapanlara hakaretler yağdırıyor Cahit Mervan (15 Nisan, Özgür Politika). Tıpkı daha önce Cemal Uçar gibi, halk direnişi olmadığını ispatlamaya çalışan Mervan'ın farkı, hedef sünniler değil Şiiler. Yani, Amerikan işgaline kim direniyorsa, Kürt milliyetçiliği onu hedef alıyor ve gayri-meşru göstermek için çırpınıyor.

Kürt Milliyetçiliği Gericilik-İlericilik Kıstaslarını Altüst Ediyor.

Kürtleri işgale karşı direniş cephesine katılmaya çağıranlara, direniş cephesinin gerici, "özü itibariyle anti-Kürt cephe" olduğunu belirterek cevap veriyor Mervan. Yani "halkların cephesinde yer alma" "oyununa" gelmiyor! Sen bir halkın geleceğini Amerikan işgalinin geleceğine bağlarsan, işgalciye karşı gelişen direnişi de kendine karşı görürsün doğal olarak. Bu, direniş cephesinin anti-Kürt olmasından değil, Kürt milliyetçiliğinin işbirlikçi konumundan kaynaklıdır.

Emperyalizm çağında gericiliğin bilimsel bir tek kıstası vardır; emperyalizme karşı olup olmama. Kürt milliyetçiliği istiyor diye ne emperyalizm "ilerici" olabilir, ne de hangi görüşten olursa olsun emperyalizme karşı direnenler gerici. Hele işgale karşı direniş koşullarında islamcılıkları, nasıl bir iktidar kurmak istedikleri ikincil bir tartışmadır ve gericilik-ilericilik kıstası değildir.

Tüm Dünyanın Demokratikleşmesi İçin Herkes ABD Ordusuna!

Kürt milliyetçiliğine göre; Sadr'ın "İran'ın adamı" olduğu, Şii direnişinin İran istihbaratı Savama tarafından yönlendirildiği sır değilmiş. Ortada halk direnişi değil, demokratikleşmenin önünü kesmek isteyen, sıranın kendine gelmesini önlemek istiyen güçlerin oyunu varmış. Şiiler "90 yıllık kavuşamadıkları hayallerine ABD'nin Saddam'ı devirmesi ile kavuşmuşlar", bu nedenle, "su içtikleri çanağa işiyorlar"mış.

Amerikan çanağından su içerek "özgürleştiklerini" zanneden Kürt milliyetçiliği için kendisi dışında gelişen her olay provokasyon, herkes şu bu istihbarat örgütünün adamıdır. Bir-iki değil yüzlerce örnek vardır bu konuda. Herkes bilir bunları. Sorunun Sadr'ı kimin yönlendirdiği tartışması olmadığını Kürt milliyetçiliği de çok iyi bilir. CIA'nın bile söylemediği 'sır olmayan' sırrı Mervan'ın kulağına kim fısıldadı bilemeyiz, ama bu mantığın doğal sonucu olarak Mervan'a ve aynı kafaya sahip Kürt milliyetçiliğine önerimiz şu:
Madem işgal demokrasi getiriyor, işgale karşı direnişler gericilik, anti-demokratiklik oluyor; o zaman ABD ordusuna yazılmalılar. Hem de tüm dünyanın her yanında savaşmalı, her yeri demokratikleştirmelidirler. Peşmergelerin Felluce'yi kuşatan Amerikan güçlerinin yanında "keskin nişancılık" yaptıkları gibi bir "rol" de oynayabilirler! Hatta herkese de bu çağrıyı yapabilirler. Savunulan, söylenenlerin arkasından geriye bir tek bu kalıyor. Demokratikleşme, halkların özgürlüğü için ABD ordusuna!

Bush'un Seçim Bozgununun Kaygısı Size Mi Düştü?

Amerikancı olmayan tüm güçleri kukla, oyuna gelmiş olarak gören Kürt milliyetçiliğine göre, Sadr'ın isyan zamanlaması, Barzani'nin (Kukla Geçici Konseyin) dönem başkanı olduğu, yetkinin Haziran'da devredileceği ve ABD seçimlerinin yaklaştığı döneme denk getirilmiş.

Elbette, işbirlikçi iktidara direniş izin veremez. Bağımsızlık ve özgürlük için savaşanlar açısından bundan doğal ne olabilir ki? Ama daha vahimi, diyelim ki Sadr, Bush'un Irak'ta batağa saplandığını gösterip seçim yenilgisini hazırlamak istiyor. Ne var bunda? Bush'un başarısı Kürt milliyetçiliğini niye bu kadar ilgilendiriyor?

Kürt milliyetçiliği kendi dar çıkarlarının bakışıyla yaptığı "demokrasi, özgürlük getiren ABD" saçmalığına herkesi inandırmak, Amerikancılığın "ulusların kendi kaderini tayin hakkı" olarak göstermek için boş yere çırpınıyor. Halklar binyıllardır ihaneti, zalimle birlikte olmayı onursuzluk saymışlardır. Böyle olmaya da devam edecek."

Ekmek ve Adalet
18 Nisan 2004, Sayı: 107

(Konu ile ilgili olarak sitemiz forumunda açılan tartışmayı okuyabilir, isterseniz siz de düşüncelerinizi yazabilirsiniz.)