Almanya Sonbaharda Isınacak mı?

Henüz erken seçim kesinleşmemekle beraber, 18 Eylül takvimi belirlenmiş durumda.

* SPD tekrar bir koalisyonla iktidara gelirse ne olur? Bundesrat’taki durum şimdilik ya da gelecek bir eyalet seçimine kadar değişmeyeceğine göre, beklemekte olana reformlar ne olacak?

* Bir başka hesap ta var; SPD bu seçimi kazanırsa ve 2009’a yani normal seçime kadar bir kaç eyaleti tekrar kazanırsa, 2010 ajandası hayata geçirilebilir. Bu uzun vadeli hesaba sermaye sınıfının ve toplumun sabrı var mı?

* SPD’nin seçim Manifestosunda vaad edilenler, toplumun isteklerine cevap verecek gibi görünmüyor. İşsizliği, yoksulluğu nasıl halledeceklerine dair açıklamalar yok. Yüzeysel olan; zenginlerden daha fazla vergi alınacak önerisi ne getirir?

* Yeni yatırımlar yapılması için ne gibi önlemler alınacak?

* Çocuk yuvalarının parasız olması için kaynak ne? Yeni mali yükler getirmeyecek mi?

Şimdiye dek görünen, lâf ola boş çuval bile dolmaya...

Hıristiyan Birlik Partileri CDU-CSU- artı FDP koalisyonu üzerindeki düşünceler de olumlu değil. Özellikle Başbakan adayı Bayan Merkel’e güvenle bakan seçmen sayısı oldukça düşük. Bu güvensizlik bir kadın olduğundan değil, liderlik vasıflarından kaynaklanıyor.

Hıristiyan Birlik Partilerinin seçim manifestolarında, özlenen beklenen refaha yeni bir alternatif yok. Katma Değer Vergisinin 2 puan arttırılarak % 16’dan %18’e çıkarılacağını, acı reformlara hazır olunmasını dile getiriyorlar. FDP ise olası ortaklıkta bunları kabul etmeyeceğini söylüyor, inanan kim? Bir çatlaklık ta burada var, onarılabilir mi? Onarılır tabii, yeter ki Hükümet olma günü bir gelsin!... Seçim manifestolarındaki 6. bölümde yer alan bir maddede Türkiye’nin AB’ne tam üye olmasına kesinlikle karşı çıkılıyor.

Birlik 90 Yeşiller, 09 Temmuz’da başlayan parti kongresinde, eski seçim programlarında kalacaklarını ve ufak tefek rötuşlarla seçmenin karşısına çıkacaklarından bahsediyorlar.
Zaten, geleneksel Çevreci potansiyelinden başka kimseye hitap edemeyen bu parti, oy oranını arttırmayı değil, korumayı hedefledikleri açık. Dışişleri Bakanı Joschka Fischer sempatisiyle ayakta duran bu parti seçmene bir alternatif olabilir mi? Soru bu...

Eski PDS (Demokratik Sosyalist Parti) eski SPD Parti Başkanı Lafontein başkanlığındaki WASP ile Sol Birlik adı altında seçime gidebileceklerini açıkladılar. Deneyimli ve güven verici kadrolarıyla, yapılan araştırmalara göre Doğu Almanya’da % 30 dolayında oy potansiyeline sahipken, Almanya genelinde % 8 - % 10 arasında oy alabileceklerini gösteriyor. İlk hedefleri, barajı aşıp girebilmek. Olası bir koalisyon adı gerçekleştirebilmek.

Bir başka kuvvetli ihtimal ise; sermaye sınıfının dayattığı büyük koalisyon. İstenen reformları ancak Hıritiyan Birlik-SPD koalisyonunun, ACİL olarak başarabileceğine işaret ediyorlar.

Meclislerin AB Anayasasını kabul etmesi; fakat Cumhurbaşkanı Bay Köhler’in onaylamayı rafa kaldırmasından sonra, Anayasanın 68’inci maddesini nasıl yorumlayacağı, erken seçime nasıl bakacağı merakla bekleniyor. Derken Başbakan Gerhardt Schöreder’e gönderdiği soru mektubunda da neler var, merakla bekleniyor...
Onay gelirse 18 Ekim’de yapılacak olan seçime katılma oranı % 60’ları bulacak mı? Bu da ayrıca bir merak konusu.
Erken seçim olursa, bu seçimlerin neticesini 21 Milyon emeklinin etkileyeceğine kesin gözle bakılabilir. Onlar üzerinde henüz hiç bir parti program çalışması yapmış değil.

Bu gelişmelere göre; Hıristiyan Birlik Partileri artı FDP hükümeti ufukta görünüyor. Ya da büyük koalisyon.

Benim gördüğüm kadarıyla; durum ne olursa olsun, gelecekte, birçok ülkede olduğu gibi Almanya’da da kısa süreli hükümetler, sık sık gelen erken seçimler geleneği yerleşecek. Ne zamana kadar?

Hoşça kalın.

Nurettin Kurtuluş