24 Kasım mı, 5 Ekim mi?

Dostlarım bazen 24 Kasım’da beni öğretmen oluşum nedeniyle kutluyorlar. İyi niyetli kutlamalar için teşekkür ediyorum tabii ki. Yalnız diğer taraftan yüreğimde bir sızı duyuyorum çünkü 24 Kasım tarihi bana sadece Atatürk’ün Türkçe alfabeyi topluma getirişini hatırlatmıyor.

Kasım 25, 2005 - 04:16
 3.8k
Bu tarih bana daha çok Kenan Evren’i hatırlatıyor. Çünkü bu tarihin Türkiye’de “Öğretmenler Günü” olarak kutlanması 12 Eylül döneminde, 24 Kasım 1981’de başladı. 12 Eylül ise Türkiyemizin yüz karası bir dönem olarak tarihe geçmiştir.

Bu dönemde binlerce insan sorgusuz sualsiz katledilmiş, işkencelerden geçirilmiş, kaybedilmiştir. Yine bu dönemde Atatürkçülük maskesi altında dincilere prim verilmiştir. Bu verilen prim, dincilerin desteklenmesi ise günümüzde toplumumuzu 80’li yılların gerisine götürmüştür. Zarar gören ise Türkiye halklarıdır, doğmuş ve doğacak olan çocuklarımızdır.

İşte yukarda özetlediğim nedenlerle 24 Kasım’ın sözde “Öğretmenler Günü” olarak kutlanmasına gönlüm razı değil ve kabul etmiyorum. Başka gerekçelerim de var:

24 Kasım'da öğretmenlere televizyonlardan, radyolardan kutlama mesajı yayınlayan devlet ve hükümet yetkilileri mesajlarında samimi değildirler. Onlar “yüze gülüp, arkadan kuyu kazan dostlar (!)” gibidirler. Çünkü;
-Öğretmenler Sendikası Eğitim-Sen’i kapatmaya çalışanlar onlardır.
-Öğretmenleri kadrolu, sözleşmeli, ders ücretli olarak üç değişik statüde; Avrupa'da diğer ülkelere kıyasla en az ücretle çalıştıran da onlardır.
-Ülkemizde halen polis karakollarında işkenceye izin veren yine onlardır.

Ülkemizde yaşanan gelir dağılımındaki adaletsizliğin kaynağı, zengini daha çok zengin yapan, fakiri daha çok fakirleştiren yasaları çıkaranlar da onlardır.

Eğitim-Öğretimde derslerin başına “milli” ekleyerek, din derslerini okullarda zorunlu tutarak toplumumuzu “milliyetçi (ırkçı anlamda) - dinci” olarak şekillendirme çabaları yine onlarındır. İşte onlar bu yüzden 12 Eylülcü 24 Kasım’ı devam ettirmektedirler ve öğretmenlerin gününü lafta kutlamaktadırlar.

Yukarıdaki gerçekler beni 24 Kasım’dan soğutuyor ve yüzümü 5 Ekim’e dönüyorum. Yani ille de öğretmenlere verilen değer nedeniyle böyle bir gün kutlanmak isteniyorsa; bu gün Birleşmiş Milletler’in 1966’dan itibaren kabul ettiği, bütün dünyada kutlanılan tarih olan 5 Ekim olmalıdır. Tıpkı Anneler Günü gibi, 1 Mayıs gibi, 10 Aralık İnsan Hakları Günü gibi...

Çünkü bir öğretmen olarak her ulustan meslektaşlarımla dayanışmak isterim. Çocuklarımıza diğer uluslardan öğretmenlerlerle birlikte düşmanlığı ve savaşı değil, dostluğu ve barışı öğretmek isterim.

Çünkü dünyamızda gelecek güzel günlerin özlemi, olaylara ulusal gözlüklerle değil, uluslararası gözlüklerle, barışçıl, kardeşlik duygularıyla bakıldığında insancıl anlam kazanır. O zaman ancak geleceğe yönelik umutlar gerçekçi bir kimliğe bürünür.

Bu yüzden diyorum ki:

Yaşasın “5 Ekim, Uluslararası Dünya Öğretmenler Günü!”

Turgay Usanmaz
24 Kasım 2005